"Artık ninem gibi sade, dümdüz düşünüyorum: Ak ile kara kadar açık iyilik ile kötülük arasındaki çizgi. Bal gibi bilir insan; ne iyilik, ne kötülüktür, bilir. Mesele kaybetmeyi göze almakta. İyilik, kötülüğün kurguladığı düzenden çıkabilme cesareti istiyor. Zor! O zaman gelsin azı zarif çoğu tehlikeli yanılgılar...
Haşmet Babaoğlu:
… Sevmeye adım atışın asıl dinlemek ve dinlenmekten geçtiğini yazmaya başladım. Daha geçenlerde yazdım: Kulak, sevgi organımızdır. Unuttuk bunu… Görselliğin bütün varlığımızı ele geçirdiği bir çağda arkaik bir çağrı mı bu? Hayır, zaman aşırı bir çağrı… Kulak vermeye geri dönmeliyiz. Unuttuklarımızı bir bir hatırlamalıyız. Umutlu muyum? Hayır.
– İlk sorum size şu; Niçin yazmayı seçtiniz?
—Yazmak; okumak, anlam vermek demektir. Bir derdinin, meselenin, söyleyecek bir şeyinin olması demektir. …