s
Stefan Zweig
3 member · 1 new postO boğuk sesin içime nasıl işlediğini tahmin edemezsiniz; ama şunu hayal edebilirsiniz: Burnunuzun dibinde genç, aklı başında, canlı, nefes alan bir insan duruyor ve bütün gücünüzü toplamadığınız takdirde, düşünen, konuşan, nefes alan bu genç insanın iki saat içinde cesede dönüşeceğini biliyorsunuz.
Sayfa 37Kitabı okudu
..İki çeşit acıma vardır: Biri gevşektir, duygusaldır. Aslında bu, başkasının acısı karşısında sizi kavrayan o acı heyecandan olabildiğince çabuk kurtulmak için, kalbinizin gösterdiği sabırsızlıktır. Acıma duygusu değildir bu hiçbir zaman. Bir yabancının çektiği acıya karşı ruhun, kendi iç güdüsüne uyarak gösterdiği bir koruma hareketidir.
Ötekisi,asıl yararlı olanıysa duygusal değil yaratıcı olan, ne istediğini bilen ve insan gücünün son sınırına kadar ısrarla dayanmasını başaran acımadır.
Sayfa 194Kitabı okudu
Belki de insan herşeyi içine atmaktan yoruluyor zamanla...
"İnsanlar sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiç bir şey olmaz."
Amok Koşucusu
tanrıya karşı yumruğunu sıkmak ... anlıyor musunuz bunu? bunu anlıyor musunuz? .. ben ... ben sadece bir şeyi anlamıyorum, nasıl ... nasıl bir insan bunu yapabiliyor, o anlarda nasıl onunla birlikte ölmeden durabiliyor. .. nasıl oluyor da ertesi sabah bir uykudan uyanabiliyor ve dişlerini fırçalayabiliyor ve bir kravat takabiliyor. .. o nefes, uğruna çabaladığım, mücadele ettiğim, ruhumun bütün güçleriyle tutmak istediği o ilk insan ... elimden kayıp giderken ... bilmediğim bir yere doğru, dakika dakika, giderek daha büyük bir hızla kayıp giderken ve hummaya tutulmuş beynimde, o, o biricik insanı nasıl sımsıkı tutabileceğime dair hiçbir bilgi yokken ... benim hissettiklerimi yaşadıktan sonra, nasıl oluyor da yaşamaya devam edebiliyor ...
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Adil bir insanın nasıl yaşadigini izlemek bile öğrenmektir.
