Ben tağutları asla sevmem. Elimle dilimle, kalbimle ve kalemimle onlarla savaşırım. Her gün sabah akşam tağutlara ve onların destekçilerine lanet okurum.
Sayfa 29 - takva
Sarı paşa, düşmanlarından kurtulduktan sonra İslam’ı ve ülkeyi yıkmaya devam ederken şapka takma zorunluluğu getirdi ki şapka, Türkler’in nazarında bir küfür alametiydi. Nitekim Türkler buna karşı çıktı. Bunun üzerine kent meydanlarına -bayramlarda kurulan salıncaklar misali- idam sehpalarını kurdurdu. Bir görgü tanığı şöyle diyordu: “Asılanların sallandığı meydandan geçiyordum. Ölülerin yüzlerindeki manzarayı unutamıyorum. Beyaz sakalları rüzgarda uçuşuyordu.”
#238380144
“İnsanların tağutu, Allah ve Rasulünün kanunlarıyla hükmetmeyen, Allah’tan başka kendisine muhakeme olunan, ibadet edilen ve Allah’ın emrine dayanmaksızın, Allah’a itaat etmeksizin kendisine tabi olunandır.”
Sayfa 299 - mukattaa
“Tâğutu reddedin demek, şeytan, kahin, put ve bunlar gibi Allah’tan başka ibadet edilen ve sapıklığa çağıran her şeyi terk edin demektir.”
9/10
Tâğut: Küfürde haddini aşan manasına da gelmektedir. Allah’tan başka ibadet edilen her şey tağuttur. Tâğut, putlardan olabildiği gibi cin ve insanlardan da olabilir.
İblis, râzı olduğu halde kendisine ibådet olunan kimse, kendisine ibâdete çağıran kimse, gaybtan bir şeyler bildiğini iddia eden kimse ve Allah'ın indirdiklerinden başkasıyla hükmeden kimsedir" demiştir.
Tâğûtların reddedilmesiyle alakalı olarak: "Allah'ın âdemoğluna farz kıldığı ilk şey tâğūtu reddetmek Allah'a imân etmektir...
Allah'tan başka ibadet edilen, bu ibadet- ten razı olan ve kendisine ibadete çağıran her şey olmasıdır. Bu ise diğer tağut tanımlarının hepsini içine alan en mücmel izahtır. Şeytan, taguttur; çünkü bütün şerrin ve şirkin başıdır.
" And olsun ki Biz , her ümmete , 'Allah'a kulluk edin, tağuttan kaçının' diye peygamber gönderdik . Allah onlardan kimini doğru yola iletti , onlardan kimine de ( kendi iradeleri sebebiyle ) sapıklık hak oldu . Şimdi yeryüzünde dolaşın da peygamberleri yalanyalanlarin sonunun ne olduğunu görün"
[Nahl , 36 ]
TAĞUT KAVRAMİ !?
İbni Kayyım el- Cevziyye ise şunlari söylemektedir ;
"Tâgût kendisine ibadet edilme bağlanilma ve itaat edilme noktasında haddini aşan kul demektir. İnsanların tâğûtu , Allah ve Resulü'nun kanunlarıyla hükmetmeyen, Allah'tan başka kendisine muhakeme olunan , ibadet edilen ve Allah'ın emrine dayanmaksızın, Allah'a itaat
Sayfa 109Kitabı okudu