t

Tasavvufî

Alim olan Allah'tan gelen ilmin, Vedûd isminden gelen muhabbet olmadan kuru bir zan olduğunu anlarlar.
Sayfa 79
Meşhur sözdür: "İnsanların hayatlarında alıp-verdikleri nefesler kadar Allah'a giden yol vardır." Her insan yapısına, meşrebine göre bir yol seçebilir. Mesela Mevlevilik musiki severleri, sanatkâr ve ince ruhlu insanları daha çok cezbeder. Rıfâîlik girişken insanları kendine cezbeder. Nakşilik tefekkür boyutu olan deruni insanları kendine cezbeder.
Sayfa 190
Reklam
Yunus Emre hakkında Mevlânâ şöyle söylemişti: "Yüksek manevi derecelerin hangisine yükseldiysem önüme hep şu Türkmen kocası Yunus çıktı."
Sayfa 135
Her insan neyi seviyorsa onun boyasıyla boyanır. Güzeli seven güzellik boyasıyla boyanır. Dostu seven dostluk boyasıyla boyanır. Göğü seven gökleşir, ummanı seven ummanlaşır. Allah'ı seven de Allah'ın boyasıyla boyanır. Nitekim Mevla öyle buyurur: "Allah'ın boyasını gör! Allah'dan daha güzel boya veren kimdir?"
Sayfa 91
Aşkı tende sananlara değil, aşkı ruhunda can bilenlere arat bizi.
Lisânı ağızda olanlara değil, lisânı gönülde olanlara yar et bizi. Tebessümü simâsında olanlara değil, tebessümü gönülde olanlara kat bizi. Aşkı tende sananlara değil, aşkı ruhunda can bilenlere arat bizi.
Sayfa 53
Cüneyd-i Bağdadî'nin halifelerinden idi. Üç tarikat Şeyh Şiblî'den köklenir: Kâdiriyye, Mevleviyye ve Rifâiyye. Bir gün Şibli'ye sordular, "Sana bu ilimde ilk rehberlik eden kimdi?" Şibli cevap verdi: "Bir köpek." Bunun üzerine "Nasıl olur? Biraz açar mısın?" diye tekrar sordular. Şibli Hazretleri şöyle cevap verdi: "Bir köpek gördüm, bir derenin yanında durmuş su içmek istiyordu. Fakat suda kendi aksini görüyor, ondan korkuyordu. Suyu içemedi. Köpek susuzluktan harap ve bitap düştü. Sonunda suya kendini attı. Kana kana su içti. Ben de Allah'ın bana ibret olarak yarattığı bu olaydan dersimi aldım."
Sayfa 31
Reklam
Hasan Şâzelî hazretleri, kişinin bir şeyi seçmesi gerekirse, seçmemeyi seçmesi gerektiğini söyler.
Sayfa 178
Türkler'in "Veysel Karani" dediği büyük zatın asıl adı Üveys el-Karani'dir. Hazreti Veysel Karani Peygamberimizi görememiş, fakat O'nun aşkıyla büyük bir makama ulaşmıştı. İşte bir mürşidi görmeden o mürşidin terbiyesinden geçenlere da bu sebepten "Üveysî" denir.
Sayfa 30
Vukûf-i zamânî: Her ânını Allah ile ve Allah için harcamaktır. Kendini her an gözden geçirip, Allah ile ilişkisini sorgulamaktır. Sıkıntı halinde tevbe etmek, ferahlık halinde ise şükretmektir.
Sayfa 97
Halvetiyye
Halvetiyye İslâm dünyasının en yaygın tarikatıdır. Halveti yolunun birçok kolu bugün de Türkiye, Suriye, Mısır, Balkanlar ve Kuzey Afrika ülkelerinde irşadını sürdürüyor. Halvetiyye'de seyr u sülük yedi esmá zikri ile yapılır: Lå ila- he illallah, Allah, Hû, Hak, Hayy, Kayyum, Kahhar... Halvetilik'in pirleri kendi içtihadlarına göre
Sayfa 116
66 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.