Profil
İtiraf:+1
Ya.. aslında doğru­ sunu söyleyeyim mi? Tembel bir herifim ben ya.. valla. Sevmiyorum çalışmayı.
617 syf.
·
Not rated
·
Read in 20 days
Buruk Gençlik
İvan Gonçarov
İvan Gonçarov
Bu kitabı okurken dikkat edin her an içinizden hayat enerjiniz, ruhunuz çekilebilir. Bir kitap okurken hiç bu kadar kitabın içine girip değiştirmek istememiştim en azından kitabın ortalarında kendi kendime lütfen kalk artık oblomov diyordum. Üşengeçliği, tembelliği sanat haline getiren bir felsefe olarak yaşayan oblomov u okucaksınız kitapta. Okurken sıkıldığınız yerler olabilir bekleyin zorlayın kendinizi çünkü sonunu, kitabın nasıl bittiğini görmenizi isterim. Bu derece tembelliğin sonucunda zengin bir adamın hayatı, gençliği, evi ne derece değişiyor o kadar güzel bir dille anlatılmış ki çevirisine de bayıldım çok güzeldi. Okurken zorlanıp da bittikten sonra süper bir klasikti dediğim bir kitap olarak hafızamda kalacak oblomov. İYİ OKUMALAR :)
Oblomov
Oblomov
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · İletişim Yayınları · 201939.4k okunma
Reklam
Tembeller yumruklarını sıkmadıkları için, mutluluğun avuçlarının içinden kaçıp gitmesini seyrederler.
Tembeller avuçlarını kapatmadıkları için zevklerin parmaklarının arasından kayıp gitmesine izin verirler.
— Baharda Petersburg'a gideceğiz ya. Gider, kendimiz görürüz. — Gidip görmek yetmez; elimizden geleni yapmalıyız. — Yapmadık mı sanki? Onu uyarmaya ne kadar çalıştım. İşlerini düzeltmeye ne kadar zaman harcadım. Bir tek mektup bile yazmadı. Yanında olduğum zaman her şeyi yapmaya hazır; biraz uzaklaşır uzaklaşmaz tamam, tekrar uykuya dalıyor. Bizimkisi bir ayyaşi içkiden kurtarmaya çalışmak gibi bir şey...
— Niçin her şey böyle berbat oldu? Sana kim beddua etti İlya? Ne günah işledin? İyi yüreklisin, zekisin, duygulusun, soylusun. Ama gene de eriyip gidiyorsun. Seni için için yiyen nedir? Bu hastalığın bir adı yok mu? Oblomov zor işitilir bir sesle: — Var, dedi. Olga yaş dolu gözleriyle sorar gibi baktı. Oblomov: — Oblomovluk, diye mırıldandı. Sonra Olga'nın elini tuttu. Öpmek istedi, öpemedi. Yalnız dudaklarının üzerine kuvvetle bastı ve sıcak gözyaşları Olga'nın parmaklarına döküldü. Başını kaldırmadan, yüzünü göstermeden arkasını döndü ve odadan çıktı.
Reklam
— Peki insan ne zaman yaşar öyleyse? Ne diye hayatımızı berbat etmeli? — İşin kendisi için; başka bir şey için değil. Çalışmak hiç değilse benim hayatımın gayesi, içi, dışı, her şeyidir. İşte sen hayatından çalışmayı attın; ne oldun sanki? Ben son defa olarak seni kurtarmaya çalışacağım. Bundan sonra gene de Tarantyevlerle, Alekseyevlerle oturursan, büsbütün yok olur gidersin. Ya şimdi kurtulursun ya da hiçbir zaman... Oblomov endişeli gözlerle dinliyordu. Dostu sanki ona bir ayna tutmuş, içinde kendini görüp korkmuştu. İçini çekerek: — Andrey, bana sitem edeceğine yardım et, dedi. Halimden ben de şikâyetçiyim. Bu sabah nasıl talihime ağladım, nasıl kendi mezarımı kendim kazdım, görseydin bana öyle sitem etmezdin. Her şeyi biliyorum, anlıyorum, ama gücüm, iradem yok. Bana iradeni, zekânı aşıla, o zaman istediğin yere götür. Belki senin peşinden gelebilirim, ama yalnız başıma yerimden kımıldayamam. Hakkın var: Bu iş ya şimdi olur ya da hiçbir zaman olmaz. Bir yıl sonra iş işten geçer.
Hiçbir şey yapmamak için mükemmel nedenler ortaya koymayan ve onu çalışmaya teşvik etmek isteyenlere sunmaya hazır esaslı bir cevabı olmayan tek bir tembel yoktur.
Onun için içinizden nazik bir be­ yefendi bana, kendisi için iyi olabilecek bir şeyi yapmayan bir insanı nitelendirirken kullandınız doğru sözcüğün ne ol­ duğunu söylesin." "Üşengeç,diye seslendi biri. "Tamam, işte! dedi Suriyeli heyecanla elini kolunu sal­ layarak. "Ayağına gelen fırsatı değerlendirmez. Bekler. Şim­ di yapacak başka işlerim var, der. Fırsat böyle yavaş birisi­ ni beklemez; şanslı olmak isteyen insanın çabuk adım at­ ması gerektiğini düşünür. Fırsatı yakaladığında çabuk dav­ ranamayan bir erkek, dosnımuz tacir gibi bir 'üşengeç'tir.
122 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.