Profil
Yerine getirilmiş her görev, bizi ve içinde yaşadığımız toplumu daha güçlü kılar. Üstelik bu güce sadece bizim değil, bütün mazlum coğrafyaların da ihtiyacı vardır. O sebeple aklınız başınızda, gücünüz, adaletin ve haklının yanında olsun.
Sayfa 166Kitabı okudu
Velhasılıkelam, hayatın her safhasında bize sabırh olmak düşer. İbadetlere devamlılık noktasında sabırlı olmak lazımdır,günahlardan sakınmak için sabırlı olmak lazımdır, kalp kırmamak icin sabırlı olmak lazımdır ve yine elimizdeki nimetlerile yetinmek için de sabırlı olmak lazımdır.
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
Sabırlı kimse, sıkıntılı bir durumla karşılaştığında Allah'ahamd eder, o sıkıntılı hâl geçtiğinde ise şükür eder. O, "çok şükür" dedikçe, sizin de şükür edesiniz gelir. Şükür ise bize nimetlerin kadrini bildirir.
Sayfa 138Kitabı okudu
Öncelikle sabırsız biri kaybetmeye yatkın olur. Cünkü sabırsızlık, insanı kararsızlığa, karamsarlığa ve isyana sürükler. O isyan ki "Söz dinlemeyen kimselerin dilidir." Oysa sabredenlerin ve her şeyde bir hayır arayanların kullandığı dil bu değildir. Onlar, hamd ve şükür dilini kullanır
Sayfa 138Kitabı okudu
Sebat etmeyi başkalarına boyun eğmek olarak düşünmeyelim. "Asıl hüner, afiyet ve bollukta sabretmesini bilmektir."
Sayfa 138Kitabı okudu
Nimete şükretti, belaya hamdetti. Hiçbir an isyanetmedi. Yaşadıklarından şunu öğrendi, insan olan, insan kalan; "Ne kadar yaşarsan yaşa; yaşın, hayattan aldığın ders kadardır."
Reklam
İnsan, sıkıntı ve bela anında mutluluk yaşamak istiyorsa, doya doya "elhamdülillah" diyebilmelidir.
"Allah, hiçbir kuluna kaldıramayacağı yükü yüklemez." anlayışından hareketle, sırtımızda hissettiğimiz her beladan kurtulabilecek güce sahip olduğumuzu da bilmeliyiz. Ancak, insanın ten gücünü artırması için nasıl ki midesini doldurması gerekiyorsa, can gücünü artırması için de gönlünü güzel hasletlerle, sabır, hamd ve şüphesiz bir imanla doldurması gerekmektedir.
Başımıza gelen belaları sırtımıza alıp taşır; altında ezilmek yerine, ayaklarımızın altına alıp, o belanın üzerine çıkarsak; tıpkı Miraç'a giden bir sultan gibi, belayı Burak edinmiş oluruz. Belayı sırtımızdan atıp üzerine binmek için ise; hamd ve sabır eyerini bela atına vurmamızı gerektir. Lakin hamd ve sabır olmaz ise, bela atı yerinde durmaz, bizi ayaklarının altına alıp çiğner.
Dünya hayatının bir imtihan arenası olduğu düşüncesi, hayat başladığından beri ortaya sürülen en kuvvetli fikirlerden birisidir. Ariflerin menkıbelerini okuduğumuzda, idrakimizde şu özet beliriyor: İman arttıkça imtihan da artar.
90 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.