Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Mısır tıbbına göre, hastalıkların büyük kısmı fazla yemekten kaynaklanmaktaydı. Diodorus’un Mısırlılardan aktardığı şu cümle bu düşünceyi özetlemekteydi: “Yediklerimizin dörtte biriyle vücudumuzu, kalan dörtte üçüyle de hekimleri besleriz."
Ruh hastalarına, hayvanların cinsel organları ya da bezlerinden hazırladıkları ekstreleri enjekte ettiler. Örneğin koyunların tiroid bezinden elde edilmiş ekstre enjeksiyonları, ateşi yükselten, kilo kaybettiren ve eritrositopeni doğuran, ama sık başvurulan bir tedavi biçimiydi.
Reklam
“zıtlar zıtlarla iyileştirilir” (contraria contrariis curantur) “benzer benzeri tedavi eder” (similia similibus curantur)
“İlmin vatanı yoktur, her alimin vatanı vardır.”
Düşünceler bütün çağlar için geçerli değildir.
Reklam
Mısır toplumunda, dini inançlar gereği, bedenin, yiyeceklerin ve evlerin çok temiz olması gerekiyordu. Başta din adamları olmak üzere herkes temizliğe özen gösterirdi. Vücuttaki bütün kılları üç günde bir tıraş etmek, günde iki defa yıkanmak, zararlı sayılan hayvanları yememek, suları kaynatarak içmek günlük hayatın temel prensipleri arasındaydı.
Çin tıbbının en önemli tedavi metodu akupunktur’dur. Latince acur (iğne) ve punctura (batırma) kelimelerinden meydana gelen akupunktur’un Çince karşılığı cincou’dur.
İslam medeniyeti, XII. yüzyıldan itibaren eserlerinin Latince’ye tercüme edilmesiyle Avrupa’yı uyandırdıktan sonra yaratıcılığını kaybetmeye, XV. yüzyıldan itibaren de kendini tekrar etmeye başlamıştır.
Sayfa 193Kitabı okudu
Sünnetin kaynağı hakkında kesin ve yeterli bilgi yoksa da, geçmişinin 15 000 yıl önceye dayandığı tahmin edilmektedir. Yakın zamana kadar sünneti geleneklerinde yaşatan toplumların, hatta günümüzde Avustralya yerlilerinin, imkânları olduğu halde sünneti madeni bıçaklar yerine çakmaktaşından kesici aletlerle yapmaları operasyonun prehistorik dönemden kaldığını göstermektedir.
Reklam
Günümüzde öyle batıl inanç ve pratikler vardır ki, bunlar sayesinde ilkel insanla doğrudan bağlantı kurabiliriz.
Hititçe’de, öznesinde daima bir tanrı, cin veya kötü ruh saklı olan iştark kelimesinin karşılığı hasta olmak idi.
Hekim sadece bir meslek mensubu değil, geniş kültürüyle de sanatkâr, filozof tabiatında bir insan olmalıdır.
“Yarasını ben sardım, şifasını Tanrı verdi.” (“Je le pansait, Dieu le guairit.”)
Sayfa 170Kitabı okudu
133 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.