Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Reklam
İbn Sînâ’nın çok zeki, çalışkan, velûd olduğu, zekâ ve bilgisine aşırı derecede güvenmenin yol açtığı hırçınlığı yanında mağlûbiyete tahammül edemeyen bir kişiliğe sahip bulunduğu kaydedilmektedir. Alâüddevle’nin huzurunda dil âlimi Ebû Mansûr el-Cübbâî ile yaptığı bir tartışma onun bu karakterine işaret etmektedir. Cûzcânî’nin anlattığına göre Cübbâî, bu tartışma sırasında İbn Sînâ’ya dil konusunda bilgisi bulunmadığını söylemiş, bunun üzerine İbn Sînâ üç yıl boyunca çalışarak dil alanında üstün bir seviyeye ulaşmış ve konuyla ilgili kitaplar kaleme almıştır. Sonunda Cübbâî ile tekrar görüşerek onu kendisinden özür dileyecek bir durumda bırakmıştır.
Muhammed Nurullah Yiğit

Muhammed Nurullah Yiğit

@amphetazolam
·
13 Nisan 22:29
Ibn Sina made full use of his deep knowledge of human psychology in curing patients. Once, a young woman suffering from paralysis of the arms was brought to him for treatment. When he came to know that she did not respond positively to the earlier treatment given to her, he applied a psychological device and asked her to stand in the presence of the people assembled about him. He suddenly removed her evil and caused her to blush deeply. Then he proceeded further and raised her clothes over her head. The young lady instinctively lifted her arms to pull down her garments and was cured.
Sayfa 132Kitabı okudu
Balgam, safra, sevda ve kan uyumlu unsurlardır. Eski tıbba göre bu unsurların uyumu sağlığın, uyumun bozulması hastalığın sebebidir. Fuzûlî "Sıhhat u Maraz" adlı eserinde insan bedenini oluşturan bu dört sıvının dengede olunca bütün bedeninde sağlıklı olacağını söylemiştir.