Thomas Henry Huxley, Darwin'in evrimci fikirlerini yaymak için 'X-Club' adında bir kulüp kurmuştu. "X" yani "haç", evrim neticesinde oluşacak "mükemmel insan"ı sembolize ediyordu. X-Men çizgi romanı adını buradan almaktadır. 127
O kadar yatırım yapılmıştır ki artık geri dönüş mümkün değildir.
Yapay zekâ alanına yapılan yatırımların bir sonu görünmüyor. Bu sebeple durmak bilmeden gelişiyor ve hızlanıyor. Amaçlanan hedef insan düzeyine ulaşması... İşte burada insanların hem etik kaygıları, hem de güvenlik korkuları devreye giriyor. Fakat Bostrom'a göre artık dönüşü olmayan bir yola girmiş durumdayız;
"Güvenlik meseleleri ve etik tartışma konusu olmasına karşın, sonuç baştan bellidir. O kadar yatırım yapılmıştır ki artık geri dönüş mümkün değildir. Yapay zekâ araştırmacıları elli yılı aşkın zamandır insan düzeyinde yapay genel zekâya erişmek için çalışıyorlar. Elbette şimdi tam meyvelerini toplamaya hazırlanırken birdenbire durup tüm bu çabaları çöpe atmalarını beklemek hayal olur. "93
Anladım... Bu ve bundan sonraki yüzyıllarda artık duyguların olmaması gerektiğini onun yerine daha mekanik, etik bilinçle yaşanması gerektiğini bu depremle daha iyi anladım. Duyguların zayıflık olduğunu hep düşünürdüm, insan olmanın doğası ve gerekliliği diyerek de hep var ederdim ama uzun gözlemlerim sonucunda bugün daha iyi görüp idrak ettiğim bir şey varsa o da duyguların insanı, yaşamı daha da zayıf, pasif ve kötü etkilediği, hele bi de sürekli onların etkisinde yaşıyorsak. Artık dönüşüm vakti. Hayvan-İnsan arasında olmak, duygular beslemek hastalık. İnsanı aşma vakti!
09.02.2023
Sonsuzluk, insanoğlunun en büyük arzusu. Kutsal kitaplar insanın cennetten kovulup dünyaya sürgün edilmesinin ebedî olarak var olma arzusundan kaynaklandığını anlatır. Ayrıca pek çok din ise ölümden sonra hayatın devam edeceğini söyler. Dolayısıyla insan bir şekilde ölümsüzdür. Ancak geçilmesi gereken bir eşik vardır ve bu eşiğin ismi ölümdür. Peki insan ölümün bir yok oluş olduğuna inandığında sonsuzluk arzusu ortadan kaybolur mu? Asla. Dünyanın ötesinde bir cennet olduğuna inanmayan insanoğlu sonsuzluğu bu dünyada yaratmanın peşine düştü. Bu arayışın adı ise transhümanizm: insanlık sonrası.
Transhümanizm, insan bilincinin bedenden ayrıştırılıp bir bilgisayara aktarılabileceğini kabul eder. Böylece insanlar modern tıbbın güçlü kılmaktan aciz kaldığı insan bedeni yerine daha güçlü teknolojik bedenlere sahip olabilirler. Eğer bilincin makineden makineye taşınması mümkünse ölüm artık kaçınılmaz olmaktan çıkmıştır. Ancak, cennetin taşlarıyla cehennemin yolu döşeniyorsa bizi gelecekte nasıl bir cehennem bekliyor?