Âlemin aklını mezada çıkarmışlar da yine herkes kendininkini beğenip almış.
Sayfa 31 - İş Bankası Yayınları, Roman, Akıl, Cin, Peri, Büyü, KorkuKitabı okuyor
Sünni Ortodoksi
İslam tarihinin en trajik sahifesi olan Hüseyin'in katlinde bile "Ali haklıydı, Muavi- ye haksız değildi," gibi iç kaldıran bir siyaseti, altın orta adını vererek zımnen de olsa Muaviye'nin de yanında saf tutmaktan çekinmeyen bir Sünni-Ortodoks tavrıydı bu. Sünni coğrafyada belki en yaygın isimler Ali, Hasan ve Hüseyin iken, haksız olmadığına inandıkları Muaviye'nin veya oğlu Yezid'in ismini bir tek Sünni bile evladına isim olarak koyamıyordu. Bu tutarsızlık ve ilkesizlik vicdanlarında gerçek haklının Ali ve Hüseyin olduğunun en büyük göstergesiydi.
Sayfa 97 - Ötüken Neşriyat
Düşüş
Diplomatlıktan siyasete, siyasetten Polonya Başbakanlığına gelen ünlü piyanist Jan Paderevski, Başbakan olarak Paris'e yaptığı bir ziyarette, müzik okuyan bir genç yanına yaklaşarak "Siz o ünlü piyanist ve Chopin yorumcusu Jan Paderevski değil misiniz?" diye sormuş, Paderevski "Evet o benim, fakat şimdi Polonya'nın Başbakanıyım," diye cevaplayınca "Yaa öyle mi? Ne büyük bir düşüş!" demişti genç.
Sayfa 76 - Ötüken Neşriyat
Karakter
insanın karakteri koruması sonradan kurtarmaya çalışmasından daha kolaydır.
Sayfa 67 - Ötüken Neşriyat
Asıl merakım bilmekten ziyade anlamaktı.
Sayfa 223 - Ötüken Yayınları,OrhanKitabı okuyor
Can sıkıntısı bilmeyen bir insana ne mutlu!
Sayfa 116
Bilgi
Bilgi kutsal mıdır değil midir bilmem ben, ama bilgi pek lazım bir şeydir Yusuf. Evet, nereden nasıl gelirse gelsin lazım bir şeydir. Elindeki kozları artırır, güvende tutar, alternatif plan yapma imkanı sunar, tedbirlerini sağlam almanı sağlar. Yani sarımsak gibidir bilgi, sayısız faydaları vardır, yeter ki kokusunu yani içindeki yanlışlarıvya da varsa yönlendirmeleri ayıklayabilecek ferasetin ve donanımın olsun.
Sayfa 32 - Ötüken Neşriyat
Merhamette maraz hâsıl olur derler ya çok doğru bir lakırdıymış.
Sayfa 7 - İş Bankası Yayınları, Roman, Cin, Peri, Büyü, KorkuKitabı okuyor
mutlu son
çünkü mutlu son diye bir şey yoktu, uzun vadede bütün hikâyeler mutsuz biterdi
Sayfa 97 - Yapı Kredi Yayınevi
"Koşmak zorunda değilsin, düşersen kalkmak zorunda değilsin. Düştüysen bir süre çayır çimenin tadını çıkar. Sana sürekli koşmanı söylüyorlar. Bense sadece annenin çocukluğunda söylediği bir sözü hatırlatacağım: Koşma, düşersin!"
-Kemal Sayar-
