Türk İslam Ülküsü

Profil
Belki de tarihî ve en hakikî kimliğimizin 'nirengi' noktasına tutunarak ayakta kalabilme şansımız olacak. O 'nirengi'yi 'sentez' ifade edemez, zaten 'sentez'le de olmaz; tevhid lazımdır, tevhid!.. Türk - İslâm tevhidi!..
İnsan, maddesi ve bedeni ile çok küçük ve önemiz bir varlıktır. Lâkin, kâinata ve varlık âlemine bir gözlemci olarak yönelen ruh ve şuuru ile gerçekten muhteşemdir. Bu sebepten «en güzel surette yaratılmış>> ve «Allah'ın yeryüzündeki kutlu vekili» olmuştur.
Sayfa 43 - PdfKitabı okuyor
Reklam
Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu duruma kendi açıların­dan çözümler arayan dönemin ideolojileri (Osmanlıcılık, lslamcı­lık, Türkçülük) çöküşü durdurmaya, hiç olmazsa elden geldiğince geciktirmeye çalışıyorlardı. Bunlar arasında Türkçülük ötekilerin aksine, etnik dokunun merkezini oluşturan Türk varlığını esas ala­rak, bu kütlenin birliğinin sağlanması ve güçlendirilmesine önem veriyordu.
Sayfa 162 - Kaknüs YayınlarıKitabı okudu
Dünyamız, peygamberlerden mahrum kalsa idi, herhalde akıl, müşahhasa tapınmaktan kurtulamayacaktır. Sahte dinleri, tanrıları kahreden şanlı peygamberlerin tümüne selâm olsun.
Sayfa 55 - PdfKitabı okuyor
Reklam
Peygamberler ve velîler, aklın anlayamayacağı, garip bir ruh hali içinde, İlâhî bir coşkunlukla beraber duyum ve akıl üstü bir idrâke ait sesler ve mânâlar getirirler. İlham budur. Ancak, veli-lerde ilham, bir zan ve tahmin konusu taşıdığı halde, peygamber-lerde kesin bilgi niteliğindedir. Vahiy ise, yalnız peygamberlere mahsus olup onların yüce idrâklerine bir «nur şerraresi>> halinde vasıtalı veya vasitasız olarak inen kesin ve mutlak bir ilâhi mesaj-dır, Vahiy için peygamber idrâki gereklidir. Bu idrâk kazanılmaz, doğuştan ve sadece bu vazife için seçilmiş insanlarda vardır.
Sayfa 54 - PdfKitabı okuyor
Bize, insanlık haysiyetimizi öğreten, bize Allah'tan başkasına rüků ve secde etmememizi bildiren, bizi objektif ve sübjektif putların boyunduruğundan kurtaran şu muhteşem cümle, peygamberlere vahiy ile gelmiştir: «Allah'tan başka tanrı yoktur.>>
Sayfa 55 - PdfKitabı okuyor
Gerçekten de sezgiyi, ilhamı ve vahyi «kabul etmeyen» bir akıl, insan idrâkini eşyada tüketir, maddeye mahkûm kılar. Biz «parça akla»> değil “akl-ı küll"e muhtacız.
Sayfa 51 - PdfKitabı okuyor
Objektif ve determinist bir âlemin içinde çalkalama çalkalana yoğrulmuş «bir akıl», insanın sübjektif ve hürriyetçi karakterini elbette tatmin edemez. Böyle bir akıl, insan idrâkini bağlayıcı ve hapsedici bir nitelik taşır.
Sayfa 52 - PdfKitabı okuyor
94 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.