Çay demlerken, çaya şeker atarken, esnafsa kuru yemiş tartarken.. Mâkûl kabul ettiği ölçü miktarını tutturmasına rağmen; vesvesesine, aşırılığına ya da âlicenaplığına kulak verip, mevcut ölçü miktarına ufacık ilâveler yapmaktan asla kendini alamaz... 😆
Trafiğin ortasında, incir çekirdeğini doldurmayacak boş meselelere hayatın nüvesi gibi anlam yükleyip, en ufak bir şeyde sabır taşını çatlatmak..
(Bkz. : Levyeli elemanlar) 😆
Tevekkül sahibidir: Evden çıkarken kapıyı, 3500 kere kilitlemeden asla tatmin olmaz.. 😆
Sadaka kutusunu "tip box" yapınca, daha modern olduğunu düşünür.. 😆
Adres soranlar karşısında doğal, birincil, doğuştan, fıtrî ve analog navigasyon olma misyonu taşıdığını düşünür.. 😆
Akşama kadar oruçla sabır jimnastiği yaptırdığı nefsine, ödül olsun diye, pide kuruğunda din kardeşiyle yaptığı 2.Meydan Muharebesi'ni hediye etmekten taviz vermezler.. 😆
Düğünde gerdeğe girecek olan damadı, dualarla uğurladıktan sonra, yumruklarla ortopedi servisine yollamayı da ihmâl etmezler.. 😆
Cenaze evinde, rahmetliyi gömdükten sonra, taziyeye gelenlerle yapılan yüksek siyâsî sohbetlerde siyâsetçileri de toprağa gömmeyi, dinî bir vecibe sayarlar.. 😆
Camide farzı kılmak için imamın getirdiği kâmetin "hay yâ alel felâh"ını duymadan, hiçbir kuvvet onu ayağa kaldıramaz.. 😆
Kurban Bayramı'nda, "bu seneki kurbanlığımız iyiydi ama, maaşallah, ne et çıktı ama!" iç tesellisini yaptığında, ihlâs ve para arasında yaşadığı med cezire çâre bulduğunu düşünür.. 😆