Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk ve İslâm Tarihi

Profil
208 syf.
9/10 puan verdi
Herkese selamlar herkese merhabalar. Karşınıza Kumandan Yıldırım Bayezid eseriyle geldim. İlk başta şunu söylemeliyim ki yazarın kalemini, üslubunu çok beğendim. Ben KPSS'ye çalışıyorum ve bazı olaylar bazı durumlarda karışıyor. Sultan Bayezid hakkında bu kitabın karşıma çıkması bu açıdan da çok güzel oldu. Kitaba gelirsek başlangıçta Şehit Sultan Murat Hüdavendigar ile başlıyor ve tabi ki bu dönem Sultan Bayezid'in şehzadelik dönemine denk geliyor. 1.Kosova Savaşı'nda babası ile omuz omuza savaşan Şehzade Bayezid galibiyetin tadını almıştı bu savaşta ve haince bir plan. Sultan Murat şehid ediliyor. Peki şehid eden kim? Sırp asilzadesi(!) miloş obiliç. Bu ismi daha yakın dönemde bir cami saldırısında da duydunuz değil mi? Siz ne olduğunuzu kim olduğunuzu unutsanızda düşmanlarınız asla unutmaz. Şehzade Bayezid, 1.Murat'ın şehdetinden önce yaptığı cengaverlikle namınıda adınıda duyurmuştu. Herkes ona Yıldırım diyordu ve babasının şehdetinden sonra tahta Yıldırım Bayezid geçti. Artık spoiler yok sizlerde okuyun. Ve en güzeli Bir romanda Sultan Timur ile Sultan Bayezid'i birini yermeden, birini karalamadan güzel bir şekilde anlattığı için. İkisininde Türk-İslam için gaza ettiğini anlattığı için yazara teşekkürü borç bildim. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Kumandan Yıldırım Bayezid
Kumandan Yıldırım BayezidYiğit Recep Efe · Acayip · 201824 okunma
"Ah Konya, ah! Sen ki bir vakitler Sultanlar Şehri'ydin. Cihana adalet senin bağrından dağıtılırdı. Mevlana Celaleddin-i Rûmi senin yollarında yürür, Sultan Alâeddin Keykubad, senin pınarlarında sulardı küheylanını..."
Sayfa 82 - Acayip YayıneviKitabı okudu
Reklam
"Şehadet söz konusu olduğunda Türk milletinin eline kim su dökebilirdi ki? Ölüme gülerek gidiyordu şanlı süvariler. "Ölürsem şehidim, kalırsam gazi...""
Sayfa 41 - Acayip YayıneviKitabı okudu
Hârizmşahlar'da Mimarî ve Sanat
Hârizm, Moğol orduları tarafından büyük bir yıkıma tâbi tutulduğundan, başkent Gürgenç dahil, ülkede bu döneme ait pek az sanat eseri kalabilmiştir. Zamanımıza ulaşabilen üç kümbet, Hârizmşahların mezar anıtları bakımından bize, yetersiz de olsa, bir fikir verebilmektedir. Güney Hârizm'deki Aksaray-ding Kümbeti yüksek bir kare gövde üzerinde alçak bir tamburla oturan konik bir külah ile oldukça harap bir yapıdır. Diğer iki kümbet ise Gürgenç teki Fahreddin Razi ve Sultan Tekiş kümbetleridir. Her ikisinde de dış görünüşün güzelliğine önem verilmiştir.
Reklam
Hârizmşahlar, dönemlerinin diğer Müslüman hükümdarları gibi, sufîlere ve tarikatlara karşı dost ve hamî pozisyonlarında bulunmuşlardır. Bununla birlikte onlar, Selçuklularda olduğu gibi, tarikatları devletin kontrolünde tutma siyasetini de titizlikle uygulamışlardır.
Büyük Selçuklu vezirlerinin, genel olarak, İranlı ve toprak aristokrasisine mensup olmalarına karşılık, Hârizmşahların bilhassa son devirlerinde gulâm veya Türk kökenli vezirlere rastlanır.
Hârizmşahlar'da Kılıç-Kefen Âdeti
Hârizmşahların saray teşkilâtıyla ilgili olarak bazı saray âdetlerini de belirtmemiz yerinde olacaktır. Kılıç-Kefen âdeti, Hükümdara tam teslimiyet ve onun iradesine boyun eğmek anlamına geliyordu. Nitekim Alaaddin Muhammed'in Semerkant önlerinde görünmesi üzerine çaresiz kalan Karahanlı Osman Han bir elinde kılıç, diğerinde kefen olmak üzere kaleden dışarı çıkarak huzura gelmişti.
288 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.