Coronavirus bitiyor , eris varyantı başlıyor.. Deprem oluyor , enkaz altında kalanlar oluyor.. Savaş devam ediyor Türk lirası eriyor.. Kuraklık artıyor , ağaçlar azalıyor.. Kıyamet kopsa da ülkecek rahat etsek…
Köşeye her sıkıştığımızda ''demokrasi'' istiyoruz deriz ancak ne istediğimiz hakkında bir fikrimiz olmuyor çoğu zaman. Kimi demokrasiden eşitliği kastediyor, kimi özgürlük istiyor. Hatta bu kavram bir ülkeye özgürlük getirmek için savaş sebebi bile olabiliyor. İsteğimiz ne olursa olsun, aynı zamanda sistemin garantörü köleler de yine biz oluyoruz. ''Kölelik mi kaldı yahu?'' demeyin, Bukowski'ye kulak verin: ''Kölelik kaldırılmadı, sadece bütün renkleri kapsayacak biçimde değiştirildi...'' Katılmamak elde değil. Genişletildi ve şekli değiştirildi biraz da. Materyalist köleler olup çıktık her birimiz. Adımıza da sanırım demokrasi ile yönetilen halk dendi. Halinden gayet mutlu, şikâyet etmeyen kölelere dönüştük zaman içinde.