y

Yakınma

0 üye
♧ Yazdıklarımın konusu sendin, öyle ya, senin göğsüne yaslanıp yakınamayacaklarımdan yakınıyorum orada yalnızca. ♧
Sayfa 38
"Yakınmak"
"Biz insanlar güzel günlerin azlığından, kötü günlerinse çokluğundan sık sık yakınırız."
Reklam
Ben teslim olmak istemiyorum. Kimsenin içimdekileri görmesini istemiyorum.
Kim bilir, dünya dediğimiz şu mezarlık ne için yaratılmış? Kim bilir! O mezarlığın her zaman birbirinin ölüsünden geçinir nice yüz binlerce yüz bin türlü mahlûklarla dolmasın daki hikmet nedir? Ezelden insanın doğduğu güne kadar bir tükenmez karanlık var! Arada bir hayat zamanı var! Öldüğü günden ebediyete kadar yine bir tükenmez karanlık öyle bir hayat ki hem nefes alıp duruyoruz, hem nefes aldıkça azalıyoruz. Bu türlü bir yaşayışta ne maneviyat var ki! İlginç değil mi, herkes ölümden korkar. Fakat kimse sonu ölüm olan yaşamdan korkmaz. Herkes ölümden kaçar, fakat kimse her adım attığında, her an, her lahza mezara bir adım daha yaklaştığını düşünmez. Doğrusu güzel dünya! Bir adam ne zaman son menziline varırsa, o zaman rahatça yatabilir. Acaba bu dünya, şu toprağın altından bakanlara nasıl görünüyor? Elbette benim görüşümden iyi değildir. Ah! İsmet! İsmet! Ne yaptığını sende bilemiyorsun. Bana vaktiyle dünyayı bir maneviyat âlemi, bir bahar bahçesi gibi gösterdin; sonra bir işkence mezarlığı, bir bela zindanı ettin. Bunu nasıl başardın? Oof of! Of! Hayalin insanı kin gibi, intikam gibi mezarında bile gelip buluyor. Korkarım beni ahirette de rahat bırakmayacaksın."