y

Yedikıta Dergisi

0 member
Reklam
Konaklar vükelânın, vezirlerin, zenginlerin oturdukları kışlık binalardı. Kış mevsimine girilirken köşklerden, yalılardan konaklara göç edilirdi. Konaklar, gâh cepheleri caddeler, sokaklar üstünde, gâh tamamen bahçe içerlerinde haremlik, selâmlik olmak üzere iki daire hâlinde inşa edilirdi. Mutfaklar, arabalık ve diğer müştemilât, konaklardan ayrı olarak yapılırdı...
Kaynaklar: Reşad Ekrem Koçu, İstanbul Ansiklopedisi, C. 2, İstanbul 1959, s. 697; Semavi Eyice, Ali Paşa Konağı, DBİA, C. 1, İstanbul 1993, s. 198; Kemal Beydilli, Âli Paşa”, DİA, C. 2. İstanbul 1989, s. 425-426; Serap Sunay, Bir Sadrazam Konağının DeğişiKitabı okudu
Hikâye olunur ki:
Abbasî halifesi Me’mûn, kendisine bir vezir seçmek istediğinde şöyle yazmıştır: “Gerçekten ben, işlerimin idaresinde kendim için bir adam isterim ki hayırlı ve övülen hasletleri zâtında toplasın. Edepli, terbiyeli tecrübeli ve isabetli görüş sahibi olsun. Kendisine emanet edilen sırlar ile kaim ve emin, uhdesine ihale olunan önemli işlerin yapılmasında gayretli olsun. Hilmiyle sükût edip ilmiyle konuşsun. İşaretten hemen anlayıp her yönden işinde tedbirli olsun. Âlimlerin vakarına, akıllıların tevazuuna, zekilerin ve fakihlerin anlayışına sahip olsun. Kendisine ihsan olundukça şükredici, eziyet olundukça sabredici olsun. Mahrumiyete sebep olacak şeylere vaktini harcamayıp güzel ifadesi ve tatlı dili ile insanların gönlünü hoşnut etsin.”
Tokat Adedi
Bekr bin Abdullah el-Müzenî, misafirlikteki bir kısım davranışı “tokat” ölçüsüyle anlatır: “İnsanların bir tokadı hak edeni, bir yemeğe davet edildiğinde beraberinde davet edilmeyen bir kişiyi daha götürendir. İki tokadı hak edeni, birilerinin evine girdiğinde ona ‘Şuraya otur.’ denildiğinde ‘Hayır, buraya oturacağım.’ diyendir. Üç tokadı hak edeni ise kendisine bir yemek takdim edildiğinde ‘Benimle birlikte ev sahibi de oturmadıkça yemem.’ diyen kimsedir.”
Reklam
85 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.