y

Yeni Dünya Düzeni

2 yeni gönderi · 1 üye
Eğitim profesörü ve çağdaş kültür sahnesinin eşsiz ve fe­rasetli bir gözlemcisi olan Andy Hargreaves’in ifadeleriyle: Havaalanlarında ve diğer kamusal alanlarda insanlar, cep telefonu kulaklıklarını takmış halde, yakın çevrelerine ilgisiz paranoyak şizofrenleri andırırcasına, yüksek sesle kendi kendilerine konuşmaktadırlar. Deruni murakabe gitgide yok olan bir davranış biçimidir. Her geçen gün daha çok insan arabalarında, caddelerde veya süpermarket kasalarında yalnızlık anlarıyla yüzleşmekte, düşüncelerini toparlayamamakta ve fakat bir yerlerde birilerinin onlara ihtiyaç duyabileceğinin veya onları isteyebileceğinin ispa­tı sayılabilir umuduyla cep telefonlarının ekranlarına göz atıp durmaktadırlar.
Kimliğe duyulan özlem, kendisi de muğlâk olan güven­lik arzusundan beslenir. Kısa vadede ne kadar canlandırıcı olursa olsun, henüz denenmemiş bir tecrübenin vaatleri ve belirsiz önsezileriyle ne kadar dolu olursa olsun, kötü ta­nımlanmış bir boşlukta, inatçı ve rahatsız edici bir ‘ne o ne de bu’ konumda desteksiz süzülmek uzun vadede sinir bozucu ve endişe uyandırıcı bir durumdur. Öte yandan, sonsuz ihtimaller arasında sabit bir pozisyon da cazip bir seçenek değildir. Serbest süzülen yükümsüz bireyin popü­ler kahraman sayıldığı şu akışkan modern zamanlarda ‘sa­bit olmak’ -esnemez ve geri dönülmez biçimde ‘tanımlan­mak’- gitgide daha çok eleştirilen bir özelliktir.
Reklam
Psikografi diye de adlandırılan psikometri, bir kişilik profili oluşturmaya yönelik veriye dayalı bir yöntemdir. Psikometrik profilleme, bir kişinin davranışını arkadaşlarından ya da part­nerinden bile daha iyi tahmin etmeyi mümkün kılar. Yeter­li veriyle, kendimiz hakkında bildiğimizi düşündüğümüzün ötesine geçen enformasyonlar dahi üretilebilir.
...Toplumsal Ahlak, geleneksel ahlak sistemimizin yerini alıyor bireyin esas olduğu sistemin yerini. Bu Toplumsal Ahlakta anahtar sözcükler şunlar: "uyum", "uyarlanma", "toplumsal yönelimli davranış", "aitlik", "toplumsal becerilerin edinimi", "takım çalışması", "grup yaşamı", "grup sadakati", "grup dinamikleri", "grup düşüncesi", "grup yaratıcılığı". ...
Düşünsenize ;
Yeni bir çağ tüm teknoliojilerin geride kaldığı ve tam aksine bir adım ileriye geçmek yerine bir adım gerisine gelinen, teknolojinin olmadığı ama Altın çağ. Çok az kişinin çok büyük mücadele vererek geçtiği büyük kayıplara karşılık büyük kazançlar .Bir adım ilerisi cennet bir adım gerisi cehhenem ….Kıyamet senaryoları ve komplo teorileri mi yoksa hayal satmak mı ? Bi tarafta Acı ve Gerçeklik bir tarafta adı Yeni dünya düzeni mi ? Çok az insanın kaldığı bir düzenden bahsediliyor tabiki zenginlik çağı olarak adlandırılır.Şuanki dünyada kaynakların az olması bir tarafta çok zengin burjuvalar öteki tarafta su ve gıda kıtlığı çeken ülkeler . Tüm sorun gibi görünenler temizlenirse o halde zengin olunur.Az insan çok kaynak yeni dünya düzeni !!!Tek Din Sıfır Sorun… Bu hayal mi ? Gerçek mi ? Belkide tek bir kişi o çağı görebilecek ve dişlerini bile çektirmesi mümkün olmaya bir çağa girecek keşke dişlerimi çektirseydim diyecek çağ atlarken … Tüm benliğin,kimliğin ,mesleğin anlamsız kaldığı ilkel çağ …Tek birşeyin anlamlı olduğu…En saf, doğal ve değişmeyenlerin kaldığı…Belkide o Çağ kapıda… Çok az insanla … En cesur en savaşçı en mücadeleci en çok hak eden .Sonuçta ; islam da Mesîh’in gelişi medeniyeti sona erdiren savaş anlamında …
ENC
ENC
Web3 Yeni Dünya !!!
Tolga Karel ….
Reklam
“Düğmenin yerini fermuar aldı, insanın gündoğumunda giyinirken düşünecek kadar bile zamanı, bir felsefe saati, dolayısıyla da melankoli saati yok.”
Sayfa 91 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
140 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Kitabın takdim kısmı günümüzün bizi manipüle eden ve farkında olmadan körü körüne yaşadığımız dünyanın genel yüzünden bahsederken kitabın içeriğini de ana hatlarıyla özetlemiş bulunmakta. Benim en dikkatimi çeken ilk cümle şu oldu "İnsanlık kendi elleri ile hazırladığı bir uçuruma doğru hızla ilerlemektedir (homo suicidails). İşin ilginç tarafı, uçuruma doğru bu ilerleyiş, bir kesim tarafından beslenirken, geniş kitleler tarafından ilgisizlikle karşılanmaktadır; daha doğrusu insanların büyük bir kısmı bu konuda sadece ilgisiz değil, aynı zamanda algısızdır. Çok ilginç değil mi? Kendi kendimizi yok ediyoruz ve bunu ilgi ve algısızlık arasında yapıyoruz. Kimi zamanda büyük bir hevesle... Büyük ilgiyle izlediğimiz televizyon kanallarından modaya kültür algılarımızdan yiyeceklerimize sanatımızdan makineleşmeden bilim hareketlerimize kadar ucu bucağı görünmeyen bir "çeşitlilik" var. Hiç düşünüyor muyuz bu çeşitlilik neden? Neden her şey rengarek, pozitif, pürüzsüz güzellik algımız oluştu? İşte bu tüm anlamlandıramadığımız çeşitlilik adı altında kendimizi kültürümüzü benliğimizi yok ediyoruz.
Dünyanın Tekdüzeleşmesi
Dünyanın TekdüzeleşmesiThomas Bauer · alBaraka Yayınları · 091 okunma
Amerika'da, Rusya'da, Avrupa'da, Asya'da, türlü memleketlerdeki toplumsal kurumlar, eninde sonunda, ister istemez birbirine öylesine yakın bir gö­rünüş kazancaklardır ki, aralarında ayrılıkları ortadan kaldırmak için büyük sarsıntılara gerek kalmayacaktır artık.
Bir uygarlığın batması, insanlığın sadece bir bölüğünü ilgilendiriyordu. Oysa, şimdi öyle bir çağda yaşı­yoruz ki, uygarlık bütün dünyayı az çok saran bir bütün olmak­tadır. Bugünkü uygarlık bütün varı yoğuyla, getirdiklerini bir başka uygarlığa aktarmadan göçüp giderse, torunlarımızı bekle­yen yeni bir demir çağ olacaktır.
55 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.