"her sevda yanılgıda, her menzil bir ıskarta
herkes bir yer açmış kendi uçurumuna
yaşanır mı böyle şekilsiz, böyle kimsesiz, sessiz
böyle limansız, böyle imlâsız, yârsız
sevgiyi sularda unutmuşlar..."
Yılmaz Odabaşı
iyi ki doğmadınız hiç doğmayanlar ya da doğması olasılık kalanlar.
Doğarken biz de spermdeki olasılık kadardık; o olasılıkla doğmak veya doğmamak üzere yalnızdık.
Şimdi de yaşamak ve ölmek hâlâ bir olasılıktır. her mengenede, kederde en çok da yaşamak bir olasılıktır.
sevişmek ey, yaşamak bir olasılıktır!
yalnızlığı deşiyorum: yapayalnız, yapayalnız! sonra bölüyor, bölüşüyor, topluyor, çarpıyor ve çıkarıp giysilerimizi birer birer sevişiyoruz;
susup kalıyoruz belki, çekip gidiyoruz.
geride kalanın adını yalnızlık koymaktan hep ürküyoruz...
"düşler artık ölü çocuklar doğuruyorsa
sevgiler boğduruluyorsa kürtajlarda
ve daha eskimemiş tüfeklerle
ordusu bozguna uğramış askerler gibi kalıp
bozuk paralar gibi yuvarlanıyorsak kaldırımlarda
bir bedeli vardır elbet cennetini çaldırmanın
ömrünü piç bir bebek gibi
bırakmanın
bulvarlara
bozgunlara
ve yanlış yalan aşklara;
bir bedeli
bu kuşatmaların, ilkyazları kurşunlatmaların..."