Ahmet Hamdi Tanpınar ‘ın 1946 yılında ilk basımı yapılan bu kitap, yazarın eseri Yahya Kemal’e ithaf etmiş olmasıyla başlıyor..
Kitapta sırasıyla birbirinden güzel 5 Şehir (Ankara, Erzurum, Konya, Bursa, İstanbul) anlatılıyor.
Bunu okumakla sadece bu 5 şehir hakkında bilgi sahibi olmuyorsunuz. Aynı zamanda Osmanlının yıkılışı ve Türkiye’nin yeniden
İnkılap edebiyatında, devrimcilerin dilinde "Konya" dendi mi, hemen irtica akla gelir. Halbuki bu toprakta dünyanın en büyük gerçek inkılâpçılarından biri yatmaktadır. Bizim Serdengeçti, Konya'yı çok sever. Kendisine "Konya ve Konyalı hakkında ne düşünüyorsunuz?" diye sual soran bir arkadaşına:
– Konya'nın her kuvvetli varlık gibi kendini saydıran, kabul ettiren, hükmeden bir ruhu vardır. Konyalı benzemez, benzetir. Uymaz, uydurur. Şu güya keçe şapkalara bakınız. Ufak bir kıvrıntı ile eski keçe külahlar şapka oluvermiş. Denilebilir ki Konya inkılâba değil, inkılâp Konya'ya uymuştur.
M. Kemal Atatürk nasıl Cumhurbaşkanı oldu ? Cumhuriyet nasıl ilan edildi ?
Malumunuz olduğu üzere M. Kemal, 28 Ekim 1923 akşamı Çankaya’daki meşhur sofrasında “yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz” der. Ertesi gün yapılacak işlerle ilgili olarak “gerekli direktifleri verir.”[1]
Ve Cumhuriyet, 29 Ekim 1923’te Meclis’te bulunan 158 milletvekilinin
İnkılâp edebiyatında, devrimcilerin dilinde "Konya" dendi mi, hemen irtica akla gelir. Hâlbuki bu toprakta dünyanın en büyük gerçek inkılâpçılarından biri yatmaktadır. Bizim Serdengeçti, Konya'yı çok sever. Kendisine "Konya ve Konyalı hakkında ne düşünüyorsunuz?" diye sual soran bir arkadaşına:
-Konya'nın her kuvvetli varlık gibi kendini saydıran, kabul ettiren, hükmeden bir ruhu vardır. Konyalı benzemez, benzetir. Uymaz, uydurur. Şu güya keçe şapkalara bakınız. Ufak bir kıvrıntı ile eski keçe külahlar şapka oluvermiş. Denilebilir ki Konya inkılâba değil, inkılâp Konya'ya uymuştur.
KONYA ve İNKILÂPLAR
Denilebilir ki Konya inkılâba değil, inkılâp Konya’ya uymuştur
Şair Ünsî’nin “Selçuk Şehnamesi”nde, “Eflâtun makam ile üç yüz lülesinden sular akan Çeşmesâri semaya ser çekmiş İskender! binalara benzeyen on iki burçlu sûru gördüm. Şah Alâüddin’in makam olan Konya, emn ü eman içinde idi. Her tarafında akarsuları