Asya Çağı’na Nasıl Hazırlanabiliriz?
Asya Çağı’na nasıl hazırlanabiliriz? Bu soru, bir kere, bir Asya Çağı’na girdiğimizi, girmekte olduğumuzu ya da gireceğimizi varsayıyor. Peki bu, doğru mu? Bu varsayımı destekleyen neler var elimizde?
Rüzgarın Asya’dan Yana Döndüğüne İşaret Eden 6 Gelişme
Birincisi, Asya ekonomileri yükselişte. Bunun başını Çin ile Japonya çekiyor. Hindistan
Asya’da Savaş ve Barış: Sertleşme Döneminde Çin ve Halk Kurtuluş Ordusu
Asya, Afrika’dan sonra dünyada en çok silahlı çatışmanın gerçekleştiği anakara. Bu durum, ilk bakışta, egemenlerin ‘Ortadoğu’, bizimse daha tarafsız bir coğrafi ifadeyle ‘Güneybatı Asya’ dediğimiz şiddet kuşağının Asya’nın bir parçası olmasından ileri geliyor gibi görünüyor. Oysa sorun, o bölgenin de ötesinde.
Çatışmalarda toplam 1,25 ile 2
Anlatıbilim Açısından Budist Sinema: Yeni Bir Türe Doğru mu?
Budizm’in sürekli olarak, bir din değil bir felsefe olduğu ileri sürülür. Bireysel düzlemde böyle olabilir, ancak kurumsallaşmış bir ideoloji olması dolayısıyla dinsel niteliği bulunuyor. Budizm, yaşamı acı ile tarifler. Bir tanrı inancı olmayan Budist ideolojiye göre, Buda, insanın içindedir. Bu özellik doğuştan gelir. İçimizdeki Buda kimileri
Vietnam-Amerikan Savaşı'nda Çin'in Rolü ve Sonrası
Bob Dylan’a kadar tarihte bir Sartre umursamamıştı Nobel'i (ama sonra almak istemişti) bir de Vietnamlı devrimci Le Duc Tho (1911-1990). Nobel Barış Ödülü 1973'te savaşın tarafları olarak Kissinger ile Tho'ya verilmişti. Tho, "ülkeme henüz barış gelmedi" diyerek ödülü reddetmişti. Vietnam'a barış gelmesi için 2 yıl
Yeni Sömürgecilik: Eski Sömürgeciliğin Torunu
Dünya üzerindeki 200’ü aşkın devletin çoğunun kutladığı bir bağımsızlık günü var. Bağımsızlık günü, sömürge olmuşluğu var sayıyor. Bu günün gelecek kuşaklara sömürgecilik döneminde çekilen çileleri aktarması umuluyor. Bağımsız olan ülke sayısına bakarsak, Tablo 1’de görüldüğü gibi, en sömürgeci ülkelerin sırasıyla, İngiltere, Fransa, İspanya,
1950 ile 1954 yılları arasında geçen süre, hemen hemen mutlak bir liberalizm dönemidir. Böyle bir sistemin cıkmaza girmesi icin dört yıldan az bir zaman yetecektir. Ama ulustararası durum bu gidişi daha da hızlandıracaktır. Önceleri tahıl ihracatı Türkiye'ye epey bir miktar döviz getirmekteydi. Soğuk savaşı doruğuna cıkaran Kore Savaşı dolayısıyla ABD ve Kanada kendi ürettikleri tahılı stok etme yolunu tutmuşlardı. Bu nedenle Türkiye'nin ürettiği tahıl, uluslararası pazarda alıcı bulmaktaydı. Ama Kore savaşının bitişiyle birlikte, ABD elindeki tahıl stokunu pazara sürdü ve bunun sonucu olarak tahıl fiyatlan
hızla düştü. işte bu durum Türkiye'deki liberal dönem için ölüm canlarının calması demek oldu.
Sayfa 1355 - Gözlem Yayınevi, 1976Kitabı okudu
Emperyalizm diğer yerlerde olduğu gibi Türkiye'de de her zaman ekonomik cıkarlarla siyasal cıkarları bağdaştırmak istemiştir. Emperyalizmin Türkiye'ye duyduğu ilgi önce 19. yüzyıldan beri değişmeden kalan
jeopolitik sebepler yüzündendir. Yani bu ülkenin hem Akdeniz'de, hem de Ortadoğu'da SSCB'ne bir set teşkil etmesinden ötürüdür. Soğuk savaş döneminde SSCB etrafındaki zincirin bir halkası olarak Türkiye'ye verilen rol
1960'dan sonraki yıllarda kıtalar arası tüzelerin yaygınlaşmasıyla eski önemini yitirmiş gözükmekteydi Ne var ki israil savaşı ve SSCB'nin Akdeniz'le ilgili sorunlarda ağırlığını duyurması bu rolü yeniden ön plana cıkarmaya
yetmekteydi. Savaş sonrasında emperyalizm icin Türkiye'nin önemi ABD'nin bu ülkeye verdiği yardımın çapıyla belli olmaktadır: Türkiye bu alanda Güney Kore, Güney Vietnam ve Hindistan'dan sonra dördüncü sırayı almaktaydı. Böyleyken emperyalizmin Türkiye'den doğrudan doğruya sağladığı imkanların, mesela her yıl yurtdışına kaçırılan karların yatırılan meblağların çok üstünde olduğu Latin Amerika ülkeleriyle karşılaştırılırsa aynı ölçüde
önemli olmadığı görülmektedir.
Sayfa 1750 - Gözlem Yayınevi, 1976Kitabı okudu
1950’de patlak veren Kore Savaşı dünyada birtakım hammaddelerin ve tarımsal ürünlerin fiyatlarını yükseltmişti. Bu sırada Türkiye’de sayıları gittikçe artan traktör ve diğer tarım aletleri sayesinde tarım üretiminde önemli artışlar elde ediliyordu. Traktör sayısındaki artış aşağıdaki sayılardan görülebilir:
1924 – 220
1930 – 2.000
1948 – 1.756
1950 – 9.905
1956- 43.727
