Aşkımızı ilan ederek, yani sevdiğimize yüksek sesle dile getirerek, eksiğimizi veririz. Kendimizde bir şeyin kayıp olduğunu, eksik bir varlık olduğumuzu, tüm varlığımızla bir şeyi istediğimizi beyan ederiz. Böyle olduğu halde partnerimize varlık ve tamlık hissi vermeyi başarırız. Aslında (partnerimize) sahip olmadığımız şeyi hediye ederiz. Daha doğrusu, bizde eksik olan şeyi bir başka şeye çevirir, o kişinin buna iyi bakmasını isteriz. Bu ötekinin bizim eksiğimize burun kıvırmayacağını ya da onu ayakları altına almayacağını umarız. Açıkcası bazı insanlar diğer insanların onların varlıktaki-eksiklerini ya da eksik varlığını reddedeceğinden o kadar korkarlar ki onu açığa çıkarmaya, göstermeye, vermeye çekinirler. Bu durum, sevgisini ilan ederken duyulan bütün endişelerle yakından ilgilidir: "Seni seviyorum" demek "Ben eksiğim ve sen benim eksiğime sesleniyorsun" demektir. "Seni seviyorum" demek, "bendeki eksiği ortaya çıkarıyorsun" veya "bendeki eksikle yakından ilişkilisin" demektir. Bruce FINK
"Baskı altında olanlar baskı yapanın imgesini içselleştirdiklerinden ve onun çizgisini onayladıklarından özgürlükten korkarlar. Özgürlük bu imgeyi içlerinden atmalarını ve yerine özerklik ve sorumluluğu getirmelerini gerektirir."
Paulo Freire
Paulo Freire
Reklam
Adam gibi adamları sevin diyorum. Bir adamın önce sesinde huzur, bakışlarında sıcaklık ve ellerinde şefkati arayın. Mükemmel olsun demiyorum, ama sevgiden önce onda mutlaka biraz da saygı arayın. Yanınıza yakıştığı kadar yakışsın yarınlarınıza. Gözlerinde güven, sözlerinde samimiyet ve yüreğinde sevgiyi fazlasıyla hissedeceğiniz adamlardan bahsediyorum. Yani kişiliğinde de şüphe götürmez bir güven arayın diyorum. Her türlü zorluk karşısında yılmayan, yıkılmayan, inandıklarından ve sevdiklerinden ayrılmayan adamlar hala yaşıyor bu topraklarda. Ne istediğini bilecek kadar, hiç de istemediği acılar ve anılar yaşayan kadınlara sesleniyorum. Bir gülü koklarken bile, gül incinmesin diye incelik gösteren yürekli adamları da artık görün diyorum. Çünkü bir adama yakışan ve adamlığa yakışan en güzel huydur merhamet. Çünkü o adamlar; yarım bırakmayı, yaralı bırakmayı, ağlatmayı ve aldatmayı sevmezler. Kaybetmemek için sevdiklerini, yanlış olana yüzlerini dönmezler. Korkmazlar sevdikleri uğruna değişmekten. Yani sizi kaybetmekten korktuğu kadar korkarlar sizi incitmekten. Ve gücünü sadece sizi korumak için kullanan bir adam arayın diyorum. O'na uzaktan her baktığınızda, yaralarınızı değil, yüreğinizde sevildiğinizi hissedin. Ve üstünüzden yıllar geçse bile, "iyi ki seni seçmişim, iyi ki seni sevmişim be adam" deyin.
"Bırak gittiğimi sansınlar. Beklemenin ne kadar uzun sürdüğünü bilmesin kimse. Yoksa aşktan ömür boyu korkarlar." Bavula Sığmayan, Nermin Yıldırım
Zengin insanlar genellikle korkarlar.Nedenini bilmiyorum,sanırım suç kompleksi ile alakalı bir şey. "Fikir. Burada ne işletiyoruz,tartışma topluluğumu?Bana bir yıl ver,kimsede fikir kalmaz." Yeme alışkanlığı sahip olabileceğin en en kötü alışkanlıktır.Diğer yol sıtma.Elden ayaktan düşüren bir hastalık,devrim ruhunu suya düşürmek için tasarlanmış." Williams S.Burruoughs
"Çünkü bu insanlar incinmekten çok birini istemeden incitmekten korkarlar. İncinmenin ne olduğunu çok iyi bildiklerinden ve sık sık yaşadıklarından hiç kimseyi kırmak istemezler. "
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.