"Oku, dünyayı tanı. Hiçbir şeyden korkma. Her türlü ön yargıdan uzak dur. Hiçbir şeyi aşırı yüceltme gözünde. Hor da görme. Her şeyi araştır. Cesur ol."
“Oku, dünyayı tanı. Hiçbir şeyden korkma. Her türlü önyargıdan uzak dur. Hiçbir şeyi aşırı yüceltme gözünde. Hor da görme. Her şeyi araştır. Cesur ol.”
Bu ne kadar çok kitap? Sen bunların her birini okudun mu? Bak alnında çizgiler, saçların ak. Gözlerin yeryüzünün en anlamış gözleridir. Yüzün sonsuzluk gibi güzel. Düşme kuşkuya, korkma bulamadım diye, oku bulursun. Oku çarpışarak, oku, okuduğunu kavgadan ayırmadan...
Vladimir Bartol | Fedailerin Kalesi Alamut
Dogmalar ve bağnazlıklar üzerine kurgulanmış bir eser. Dini bir hakaret var mı diye düşünülebilir. Hasan Sabbah’ın hayatına hakim değilim, başka bir yazardan herhangi bir Sabbah romanı okumadım, kitapta anlatıldığı kadar tanıyorum. Hasan Sabbah gerçekten bir terörist mi yoksa bir fedai mi… Eseri uzun süre önce okumayı planlıyordum, bir türlü okuyamamıştım, şu an okuduğum için de hiç pişman değilim. Eserin üslubu yalın, merak uyandırıcı ve anlaşılır. Bir bölümü bitirirken diğer bölümde ne olacağını merak ediyorsunuz ve kitabı elinizden bırakamıyorsunuz. Sizi içine çeken bir eser.
Eser büyük bir hiciv örneğini gözler önüne seriyor. Hasan Sabbah yirmi yıl önce bir söz verip ve yirmi yıl boyunca bu amaç uğruna elinden geleni yapıyor. Bu süre içerisinde arkasından yürüyen fedaileri ve askerleri körü körüne kendisine bağlanıp onun Allah tarafından gönderilip ve peygamber olduğuna inanıyorlar. Tabi bir de “cennet ve huriler” algı perdesiyle fedailere başka bir dünya gösteriyor. Körü körüne bağlanmanın ne kadar tehlikeli bir şey olduğunu, inancın ne kadar önemli olduğunu, yürünen yolun ne kadar doğru olduğunu kitapta görmekteyiz.
Genel olarak yazar ne söylemek istiyor derseniz, kitaptan bir kesintiyle cevap vermek isterim:
“Oku dünyayı tanı. Hiçbir şeyden korkma. Her türlü ön yargıdan uzak dur. Hiçbir şeyi aşırı yüceltme gözünde. Hor da görme. Her şeyi araştır. Cesur ol.”
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI
«Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.»
Uvertür
Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük.
*
Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
"Bilmek ve şahit olmak en büyük mutluluktur. Macera ise büyük bir ibadettir; çünkü O'nun eserini tanımanın başka bir yolu olduğunu görebilmiş değilim. Kendi payıma ben, dünyayı rüyalarımla keşfetmeye çalıştım. Bu, yeterince cesur olamadığımın bir göstergesi olabilir. Aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum. Sana izin veriyorum, git. Git ve benim göremediklerimi gör, benim dokunamadıklarıma dokun, sevemediklerimi sev ve hatta, bu babanın çekmeye cesaret edemediği acıları çek. Dünyadan ve onun binbir halinden korkma.
Adına Dünya dediğimiz kitabı oku."
Oku, dünyayı tanı .
Hiçbir şeyden korkma .
Her türlü önyargıdan uzak dur.
Hiçbir şeyi aşırı yüceltme gözünde.
Hor da görme .
Her şeyi araştır . Cesur ol .
♤
Geçmiş ve gelecek insana göredir.
Yoksa hakikat âlemi birdir.
Bu âlem bir rüyadır.
Zanna kapılma ey can!
Rüyada elin kesilse de korkma, elin yerindedir.
Dünya bir rüya ise, başına gelen felaketler de geçicidir.
Neden çok üzülürsün ki?
Herşey üstüne gelip seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde sakın vaz geçme:
– Çünkü orası gidişatın değişeceği yerdir.
Bu âlemin, bu kâinatın kitabı sensin:
Aç da kendini oku ey can!
-