Bir; Pagan Dinler.
İki; Kitaplı, Peygamberli ya da Suni Dinler. Yani bir peygamber tarafından oluşturulan dinler.
Pagan Dinler, yani çoktanrılı dinler, doğal dinlerdir. Tüm toplumun kolektif düşüncesi ve bilinciyle oluşturulur Pagan Dinler. Ama Kitaplı Dinler, bu işi tek başına Tanrı’dan, Allah’tan, Yahve’den mesaj aldığını, vahiy aldığını iddia
İNSANIN TAM ZIDDI GENE KENDİSİDİR!
Bazen insana hiçbir şey hatırlamak kadar acı veremez, özellikle de mutluluğu hatırlamak kadar. Unutamamak. Belleğin kaçınılmaz intikamı. Herhangi bir iz taşınıyorsa eğer, bu bir zamanlar bir yara açıldığındandır. Yaşadığımız anları dondurup cümlelere dökme çabası, çiçekleri kurutup kitap yaprakları arasında
Bu tehlike duygusu bir yöneticide her zaman tetikte bekler. Daha sonra, emrin doğası tartışılırken, emirleri sık sık uygulandıkça korku larının artması gerektiği gösterilecek. Korkularını ancak birini ibret göstererek yatıştırabilir. Kurbanın suçu konuyla neredeyse ilgisiz ola bilir, ama kendi amacı için hemen bir idam emri verecektir. Zaman zaman idama ihtiyacı olur ve korkulan ne kadar artarsa, idama ihtiyacı da o kadar artacaktır. En güvenilir ya da en hakiki tebaası ölüme gön derdikleridir.
İşkence, birçok dünya ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de iktidar tarafından bir kontrol yöntemi olarak görülen bir insan hakları suçudur. Üçüncü bir kişinin işlediği veya işlendiğine dair şüphe duyulan bir suç nedeniyle cezalandırma, ayrımcı davranışlar, bilgi alma, itirafta bulundurma gibi amaçlarla kamu görevlisinin kendisi veya başkası adına
Keder ve boyun eğme
Hayır, kitleler masum aldatılmışlar değil, bir noktada, belirli bir dizi koşul altında faşizmi istediler. Açıklanması gereken, tam da kitlelerin bu sapkın arzusudur.
-DELEUZE VE GUATTARI
Güç sahibi olanlar hükmedebilmek için, dönüşümü mümkün kılacak güçleri sürekli olarak bastırmaya ve denetim altında tutmaya ihtiyaç duyar.
Dünyanın her yerinde evrensel ilke ve tutumları benimsemeyen antidemokratik yönetimler yıllarca bunları yapmıştı. Bazı yönetimler o kadar azıtmıştı ki sahibi olduklarını düşündükleri devleti korumak için öldürüp kaybettikleri insan sayısı bir kent nüfusu kadar olmuştu. Devletlerinin tüm olanaklarını kıyım için seferber etmişlerdi. Kendilerini
Bu sene okuduğum en iyi kitap olabilir. Galeano'ya bayıldım. Her ne kadar politik olarak uyuşmasak da ifşaatını yaptığı dünya ortak düşmanımız. Kitap bir okulu tanıtıyormuş ve dersler veriyormuş gibi yazılmış. 6 ana başlık (ders) var, hepsinin de alt konuları var. Bu konular diktatöryal rejimlerin içyüzünden tutun da büyük şirketlerin doğayı
Eğer cezaevleri dolup taşıyorsa, toplumda acı ve korku hakimse, yoksulluk had safhadaysa gazetelerde genellikle neşeli, moral verici ve kasıtlı olarak şenlikli haberler okursunuz.
Yazar büyük verinin Abd'de insanların yaşamını mahvettiği somut örnekler üzerinden nasıl yalnız sömürü ve denetim için kullanıldığını anlatmış. Tekrarlar dışında konuya yabancı biri için ufuk açıcı bir kitap. Veri toplamadaki kalıplaşmış, ırkçı, elitist yaklaşımları vurguluyor. Suç ve yargı; eğitim gibi alanlarda, para piyasalarında, bankacılıkta kredi puanımız hesaplanırken, iş başvurularında, sporda bile bu nasıl puanlandığı bilinmeyen, kalıplaştığı için zamana ve demokratik yaklaşımlara uymayan karanlık bir veri ağı içinde, işimizden olabileceğimiz, sürekli şekilde elendiğimiz bir korku filmi içinde yaşıyoruz. Rakamlara döküldüğü için doğru kabul edilen bu veriler kimi zaman isim benzerliğinden ötürü iş kaybetmemize yol açıyor (s.164) yani hata yapabiliyorken biz onları hatasız kabul etmek zorunda kalıyoruz. Yazarın cezaevleri ile ilgili kısımdaki liberal tavrı, sistemin düzeltilirliğine inancı rahatsız edici olsa da okuduğuma pişman olmadığım bir kitap.