“Her gün; daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk Mantolu Madonna’yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum.”
Metin Erksan Usta'nın yönetmenliğini yaptığı Sevmek Zamanı filminin, Kürk Mantolu Madonna kitabından alındığı o kadar belli ediyor ki kendini. Kitapta şaheser, film de....
Kürk Mantolu Madonna ve Sevmek Zamanı eserleri bir beklenti duymadan, hatta bu beklentinin muhatabını dahi tanımadan aşık olunabileceğini göstermektedir. Her iki eserin de sonunda kaybediş, geç kalış ve umduğunu bulamayış vardır. Aşk kimi zaman sığınılan bir umuttur, kimi zamansa o umudu kaybetmek pahasına yaşamak, sonunda ise bir ömür o yolda kaybolmaktır. Bu iki eser; aşkı sembolize eden, aslını bulduğunda afallayan, kaçan, kovalayan ama sonunda birbirinden farklı da olsa birbirlerinden ayrılan aşıkları anlatmaktadır. Gerçek aşk olsa da, en azından bu dünyada yaşanamayacaktır.
“İlk karşılaşmamızı dün gibi hatırlarım. Birden bana iyilikle, sevgiyle bakan bir yüz gördüm. Elbiselerim eskiydi, kirliydim, sakallarım uzamıştı. İnanamadım. O insanca bakışı bir daha göremem diye bir daha resme bakmaktan korkuyordum. İkinci kere zorla baktım resmine. Gene iyilik, gene sevgi vardı gözlerinde. Nihayet değişmezi bulmuştum.”
SEVMEK ZAMANI filmini izlemeyen, KÜRK MANTOLU MADONNA kitabının sinema halini izleyeceklerdir.