168- Ey insanlar, yeryüzündekilerden helal ve temiz olarak yiyin.
Güzel yiyecekleri ve giyecekleri kendilerine haram eden bir topluluk hakkında indi. Helalen külu'nun mef'ulüdür yahut mahzuf mastarın sıfatıdı veyahut mimma filardı'dan haldir. Min de parça bildirmek içindir, çünkü yeryüzündekilerin hepsi yenilmez. “Tayyiben” şeriatın yahut tab-ı selim'in hoş gördüğü şeydir, çünkü zaten helal birinciyi içine almaktadır. “Şeytanın adımlarını izlemeyin” heva ve hevese uymada arkasına düşmeyin, sonra helali haram, haramı da helal edersiniz. Nafi, Ebu Amr, Hamze, Bezzi ve Ebu Bekir tı'nın sükunu ile (hutvat) okumuşlardır, ikisi de hutvenin cem'i olarak lügattir. Hutve de adım atanın iki ayağı arasındaki mesafedir. İki zamme ve hemze ile hutuat okunmuştur ki bunda zamme vav'ın üzerinde imiş gibi tasarlanmıştır. İki fetha ile hatavat da okunmuştur ki hatvenin çoğulu olur, o da tek adım demektir. “Çünkü o, sizin için açık düşmandır” her ne kadar kandırmak istediğine yüzden dostluk gösterse de basiret sahiplerince düşmanlığı açıktır. Bunun içindir ki Allah Teala: “Onların velileri tağuttur” (Bakara: 257) ayetinde ona veli demiştir.
169- O, size ancak kötülük ve hayasızlığı ve bilmediğiniz şeyleriAllah'a demenizi emreder.
Mesela eşler koşmak, haramları helal etmek ve hoş şeyleri haram etmek gibi.
En çok da şu karlı tepeden ayrılacağım diye üzülüyorum. O tepe, ardındaki bilinmezliklerle insanoğlunun beklentilerinin bir sembolü gibi geliyordu bana... Herkesin uzakta eteklerine koşmak, tırmanmak istediği böyle yeşil, mor, nefti dağları vardı. Ve olmalıydı da...
Uzun, ıssız yollarda kenara çekmiş lastik değiştiren bir sürücü gibi,
durup bir kenarda kalbimi değiştireceğim ben de
eğilip ayakkabımın çözülen bağlarını bile bağlayacağım
daha hızlı gitmek, daha hızlı koşmak için bu hayattan ileri
"Tepeye tırmandığımı zannederken aslında bayır aşağı koşmak. Tam böyleydi durum. İnsanların gözünde giderek yükselirken, aynı anda hayat da benden o kadar eksiliyor, ayaklarımın altından çekilip gidiyordu."
+ "Her şey seninle güzel, yolda yürümek bile. Olmayacak düşlerin peşinde koşmak bile."
- "Her şey seninle güzel, bu toprak, bu taş bile. İçimdeki bu korku, gözümdeki yaş bile."
Makam ve şöhret peşinde koşmak, yarını düşünürken bugünü kaybetmek, başka deyişle anı yaşayamamak yaşamı kısaltır. Buna karşılık kusurlarımızla yüzleşmeli, erdemli bir yaşam için kendimize dönmeliyiz.