Hemen bütün piyesleri, tiyatro tekniği açısından aşırı teferruata boğulmuş görünür. Gerçekten bu eserlerin metinlerinde, sahneye koyucuya (rejisöre) hiçbir yorum imkânı bırakmayan bir aksesuar, dekor, kostüm, ışık, ses tonu, jest ve mimik teferruatı dikkati çeker. İstanbul Şehir tiyatrolarında kendi oyunlarının provalarında oyuncu seçimine kadar müdahaleci, hatta Parmaksız Salih oyununda olduğu gibi istediği zaman, eserini oynanırken geri alan bir yazar olarak bilinen Necip Fazıl'da bu davranış tarzını, muhtevâ ve şekil bütününün gerçekleşmesindeki titizliği ile izah etmek gerekir.
KAYBOLUŞ Üstündeki giysi gözünün renginde Yürüyor yürüyordu arkasına bakmadan Onu kaybettim bir kış gününde Yağmur yağmur yağmur yağıyordu durmadan Ölü taşıyan bir araba Araya girdi galiba Koştu koştum yetişemedim Sanki önümü kapatan bir sütundu zaman İnsanlar otomobiller dalgın habersiz zalim Alıkoyamadım onu meçhullere dalmaktan Boşunaydı artık çaba Boşuna mıydı acaba Dondum kalakaldım olduğum yerde Gözlerimi kaplıyordu duman duman duman Gönlüm ne geçmişte ne geleceklerde Bir mahkûmdum görülmemiş bir cezaya çarpılan Uğrayan bir azâba Sığmaz hesaba kitaba 1957
Reklam
Koştum koştum yetişemedim Sanki önümü kapatan bir sütundu zaman
Ah Tanpınar!
EŞİK Bu yekpâre akış, durgun, derinden... Her aynada yalnız kendi görünen Bu yüz ve şifasız hüznü eşyanın Kendi cevherinde mahpus bir ânın Dağıttığı dünya hep yaprak yaprak, Dalgın, unutulmuş sesleri uzak Bir uykudan bana tekrar dönenler, İçimde, dışımda hep aynı çember! Bin elmas parıltı oyun ve halka Küçük ve hiç değişmez
Sayfa 65 - Dergah Yayınevi
Şimdiye kadar sevilmedim.Çok özendim fakat sanırım ki sevmedim.Yahut biraz sandıklarımın sevgi olmadığını şimdi anlıyorum .Gençlerin kalplerini saadetle dolduran sevda perisi benim gönlümde hiçbir zaman hakikate bürünme iyiliğini göstermedi.Daima hayaller hülyalar peşinde koştum.Hep mevcut olmayan güzeller için ağladım.
Sayfa 87 - bilgi yayınıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.