Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Neyse,biz yine Royal Burgh'daki eve,James'le Janet'e ve Kalvin Tanrısının akıl almaz bir kötü yüreklilikle onların insafına bıraktığı altı çocuğa dönelim."Sopa ve azar bilgelik getirir;oysa başıboş bırakılan çocuk annesine ancak utanç getirir."Ruhsal ve bedensel işkenceyle etkin eğitim-ideal Pavlov koşulları.
Kötülük kibri de içerir mi, ayrı mı tutulmalıdır, bilemiyorum. Kıskançlık, kibir gibi bazı kişilik özellikleri kötüdür tamam da, bir insana kötü denilmesi için kişi kaç kötü özelliği barındırmalıdır ?
Sayfa 489Kitabı okudu
Reklam
Nefsin isteklerini kalbine koyma!!!
Kötü halini bırak. Allah Teâlâ ondan sonra sana yeni iyi halleri gösterir. Allah Teâlâ şöyle buyurdu; " Allah hiçbir cemaatin halini değiştirmez. Ta onlar kendi hallerini değiştir ince'ye kadar. " ( Rad 13:11.)
"İyilik adına sertlik" ilkesiyle Augustinus gittiğinde Robespierre,Stalin çıkıyordu ortaya,köylüleri prense kıydırtan Luther gittiğinde,bu kez güleç Mao onları tutsaklığa mahkum ediyordu. "Hiç umutsuzluğa kapıldığınız olmaz mı "?diye sordu. "Umudumuzu yitirmeyiz."dedi."çünkü her şeyin tarih boyunca olduğu kadar kötü olması gerekmediğini biliyoruz." Bu günün koşullarında büyük bir kötümserliğe kapılmamak elde değil. Ama umutsuzluk,kökten umutsuzluk-bunu onaylamak olanaksız.
Şöyle seslenmişti bir gün sevenlerine: "Olup bitenleri görüyorsunuz. Dünyanın rengi değişti; tamamen erdemden yoksun hale geldi. İyiliklerin tortusu kaldı yalnız. Görmüyor musunuz! Hak ve doğru, yerin altına gönderildi. Bilerek batıl işler peşine düştü insanlar. Kötü gidişi önleyecek kimse kalmadı. Zaman, her müminin Allah için hakkı savunma zamanıdır. Şehit olmak istiyorum. Zalimlerle bir arada yaşamak da zulüm değil mi!"
İbn Hazm'dan büyük tavsiyesi "Yalan/Yalancı"
ama yalandan asla kurtulunmaz, nerede olunursa olunsun, saklanılmaz. Şahsen bir yalancının yalanı kesin olarak bıraktığını ne gördüm, ne de duydum. Bir yalanını yakalamadıkça tanıdıklanından hiçbiriyle ilişkimi kesme girişiminde bulunmadım. Yalanını yakalamışsam, bu kez, ondan bizzat ben kaçındım ve onu yüzüstü bırakmaya çalıştım. Bu huy utanılası bir huydur. Bu huyundan dolayı kesinlikle kötü bilinip, kusurlu bir birey olarak parmakla gösterilmeyen herhangi bir kimse tanımadım. Bu tür yüzsüz alçaklardan Allah'a sığınırız.
Reklam
ama kim kimi kurtarabilmişti şimdiye kadar? beni kim kurtaracaktı? "kurtuluş" dedim. "Ankara'da bir mahalle." fazlası değil. belki bir de Bob Marley'in en iyi şarkısı. daha fazla düşünmeye gerek yok. adı her yerde, kendisi yok! kurtulmaya gelmiyoruz dünyaya. daha da saplanmak için buradayız. dibine kadar. onun için çürüyor bedenlerimiz ölünce. mısırlılar uğraşmış efendileri kurtulsun diye. ama nafile. çaresi yok. kurtuluşu beklemek yararsız. gelmez çünkü. kontenjan dolmuş. biz daha çok kötülüğün sınırlarını zorluyoruz. ne kadar iğrenç olabileceğimizi araştırıyoruz. kinyas ve ben bir deneyin parçalarıyız. insanoğlunun çekebileceği acı ve yapabileceği tiksinti veren davranışlarının sınırını saptamak için yapılan bir deney. belki de bu yazılanlar da yapılan deneyin raporudur... sonuçsa sınır olmadığıdır. tek sınır, nefesin alınıp verilemediği noktadır. o seviyeye gelene dek ne kadar acı çekersen, ne kadar kötülük yaparsan senin sınırın budur. doksan yaşındaki şirin nineler dünya üzerinde yaşayan en kötü insanlardır ve aynı zamanda en çok acı çekmiş olanları... gerisini düşünmeye gerek yok. mucizeler bitti. doğmak yeterince mucizevi. başka bir tane daha beklemek aptalca. ölmek de ikincisi. bunların arasında da hiçbir şey yok. kimse beklemesin...
Sayfa 63 - kayraKitabı okudu
“İnsanın kötü nitelikleri genç yaştayken toplum tarafından bastırılır, daha ilk adımlarında tutkula­rın oyunlarıyla dizginlenir, insana özgü saygıyla engellenir; daha sonraları, yalnızlaşan yaşlı adamın bu küçük kusur­ları, üstleri ne kadar uzun süre örtüldüyse o derece şiddetle açığa çıkar. Özü itibarıyla alçakça olan insani zaaflar dur durak bilmez; dün onlara verdiklerinizi hugün, yarın, daima tekrar isterler; ödünlerle gelişir ve bu ödünlerin kapsamını da genişletirler.”
“Bre zavallı insan, az mı derdin var ki kendine yeni dertler uyduruyorsun. Az mı kötü haldesin ki, bir de kendi kendini kötülemeğe özeniyorsun. Ne diye yeni çirkinlikler yaratmaya çalışıyorsun? İçinde ve dışında zaten o kadar çirkinlikler var ki! O kadar rahat mısın ki rahatının yarısı sana batıyor? Tabiatın seni zorladığı bütün faydalı işleri gördün bitirdin, işsiz güçsüz kaldın da mı başka işler çıkarıyorsun kendine?”
Yaşamın iyi kötü anlarına boyun eğip boş yere üzülmemelisin.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.