Dalgınlığımın perdesi yırtılıveriyor birden; telaşla, benden başka her şeyin yerli yerinde durduğunu anlıyorum, benden başka herkesin kaçırdığım zamanın içini doldurmaya devam ettiğini.
Bu kitapta 34 tane deneme bulunuyor, her biri üç-dört sayfalık kısa denemelerden oluşuyor. Kitap oldukça etkileyici bir anlatıma sahip ve bir mesaj kaygısı taşıyor. Kitap içerisinde, çeşitli kitaplara gönderme yapılmış, bu da kitabın içeriğini zenginleştiriyor. En sevdiğim yanı ise: Yazarın, peş peşe gelen yazılarda benzer kelimeleri kullanmış olması. Genel de deneme kitaplarında konular birbirinden bağımsız olur fakat bu kitapta bütün denemeler birbiriyle ilişkili. Bence, bu kitaba akıcılık katmış. Kısa bir kitap lakin oldukça düşündürücü, her denemede kendinizden bir şeyler bulabilirsiniz. Bu yüzden durarak, düşünerek, notlar alarak yani kitabı sindirerek okumak daha güzel olur.
Denemelerin konusu genelde günlük hayatla ilişkili şeylerdir. Hayata, insana, zamana, geçmişe, geleceğe, ölüme, günlük hayatın keşmekeşine değiniyor. Ben işlenen her konuda kendimden izler buldum. Bu kitap sayesinde kendi iç dünyanıza yolculuk yapacaksınız.
Otobüs, daha şehrin dışına çıkar çıkmaz hiç vakit kaybetmeden kendi içime çekileceğim. Herkes gibi, benim içimde de hiçbir yere kaydedilmemiş bir günlük var. Yolun her kilometresinde o günlük, garip bir okunma hevesiyle açılıp duracak hafızamızda.
Eşyaya tapındıkça, canı çekilen ruhumuzun ıstırabını duymamak için, müsekkin niyetine şenlendirdiğimiz karanlık bir ormana benziyor bizim büyük kentimiz. Sükunetini koruyabildiğimiz tek yer mezarlıklar. Artık dinlenmek için oraya gidebiliriz!