Benden beni çıkar bakalım kalacak mıyım Üstüme beni koy bir de Gözle dayanabilecek miyim Yoksa hemen birkez daha bütünle bende beni Özümü kullan Çünkü aşktır Beyaz bir sanattır
"...Derler ki;kafesinden kurtulmak istiyorsan,önce canın pahasına kafesi parçalamayı göze almalısın..."
Sayfa 219
Reklam
"Gerçek tutsaklık kafesin içinde olmak değil.....Sen kapısı açık bir kafesin içindesin:asıl tutsaklık bu."
Sayfa 205
Kızma böyle,benim de bir harabeden farkım yok:oradan biliyorum.
Sayfa 202
Zaten taşralı olmak, bir köy veya kasabada oturmak anlamına gelmez.İnsan Paris'te de taşralı olabilir çünkü bu nitelemenin tek anlamı, her türlü yüksek uğraşın yokluğudur.Taşralı, zihni sadece önemsiz dedikodularla dolu olan, hayatta yemek, içmek, uyumak ve para kazanmak dışında hiçbir şey düşünmeyen insandır; tek eğlencesi, tütün içmek, iskambil oynamak, kendisiyle aynı entelektüel düzeyi paylaşanlarla kaba saba şakalar yapmak olan bir budaladır; ama taşradaki bir genç, isterse bir köyde yaşasın, doğadan zevk alıyorsa, en büyük düşünürlerle sürekli iletişim içindeyse, aşağılayıcı bir niteliğe bürünmüş taşralı sınıfını hiç haketmiyor demektir.
Halkın karanlıkta kalmasını isteyenler, araç olarak dini her zaman, her işe kattı­lar. Öğrenciler Allah'a inanmıyor örneğin. Beş yıl okuyor, bir tek gün din dersi görmüyorlar dediler. Ama hiç demediler ki, Köy Enstitüleri'nden yetişen öğretmenler ağaların tekerine taş koyuyor.
Reklam
Terk edilmiş bir dünyadan ahirete gitmek yerine, imar edilmiş bir dünyadan ahirete gitmeyi yeğlediler. Meydanlarda kılıç kuşanmakla, evde teheccüde kalkmak arasında kulluk açısından fark görmediler. Çocuk doğurup büyütmekle yetinmeyip, nesil yetiştirme sevdasına düştüler. Allah'ın mülkünü, babalarından miras aldıkları köy ve kasabadan ibaret görmeyip, ibadet edebilecekleri her yeri vatanları görüp yollara düştüler. Hayatı, evlerinden ve iş yerlerinden oluşmuş görmeyip; ona insanlığı kuşatan bir anlayışla baktılar, düşündüler: Dertlilerin dertleri onlarin da derdi oldu. Gülmek gereken yerde güldüler, ağlanacak yerde de ağladılar. Onlar kulluğu, evle cami arasına sıkıştırmadıkları için çok çalıştılar. Yorulduklarını bile hissedemeyecek kadar yoğun çalıştılar. Onlar gidince anlaşıldı ki, işleri vaktinden çoktu.
Kalbimin En Doğusunda
... Kalbimin doğusu, Her resme güneş çizen bir çocuktu. Gam yükünün kervanları yürürdü dudaklarımda Kavrum ve çatlaktı dudaklarımın toprakları. Ölümün ötesinde bir köy vardı Orda, uzakta, kalbimin en doğusunda Şimdi bana yalnızca Dertli türkülere duyduğum karşılıksız aşk kaldı. Güzel beyaz bir tay doğururdu her sene hazıfam Yorgundu oysa Durmadan, durmadan hatırlamaya koşmaktan.
Sayfa 39 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
Al öfkemi, koy yanına; günü düşür dağlarıma!...
artık öfkeyle çoğalan bir tekliğim ben, hüzünlerin ve acıların vücudumda toplandığı..
Sayfa 151 - MAYIS YAYINLARI
Sıcak bir temmuz gecesi. Dışarda ay daha batmadı. Köy mehtabın loş aydınlığında uyudu çoktan. Gözlerim yanıyor uykusuzluktan, ama uyuyamıyorum. Vasili'nin anlatıkları geliyor aklıma, sağa dönüyorum, sola dönüyo­ rum, güzel şeyler düşlemeye çalışıyorum, güzellikler çirkinleşiyor, çirkinlikler güzelleşiyor...
Reklam
TARİH MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü HER KONUDA HAKLI ÇIKARTIYOR İrfan ordularını Köy Enstitüleri ile kurdu. O damarı din düzeyine düşürülmüş eğitim ve öğretim ile kestiler. İmam hatip okulları siyasetin arka bahçesi oldu. Bugün devlet bu liyakat yoksunu terbiye ile doldu. Cumhuriyet devrimlerinin en önemli ilkelerinden birisi laiklik
Bırakıp git diyorsun bir köyde ellerini, Köy yıkılır; ölürüm... Unutup git diyorsun bir şehirde gözlerini, Şehir batar; gömülürüm...
Köy
“Yüreğime bir ağırlık çöküyordu. Arkamda ne bırakmıştım ki böyle hüzünleniyordum? Bir yurt mu? Bir ana mı? Bir sevgili mi? Hayır, hiçbir şey, hiç kimse. Bütün kaybettiğim şeyleri burada bulmağa geliyorum.”
Sayfa 23 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Hırs, üç köşeli bir dikendir, cebine nasıl koyarsan koy, sana batar!”
Sayfa 72
Beni sevmesini:onu sevdiğim şiddetle beni sevmesini istiyordum. Beni sevmemesini:bırakıp gittiğimde biraz bile acı çekmeyecek kadar sevmemesini istiyordum.
Sayfa 191
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.