"Ben sadece fazlasıyla ciddiye almıştım, küçükken babamın bana birini üzdüğümde söylediği o sözü. “Kendini karşındakinin yerine koy” ve ilk başlarda bunu o kadar çok yapmıştım ki, bir gün dönüş yolunu yani kendimi bulamadım.
"Siz böyle kitaplar okumaya nasıl alıştınız?” “Gayet basit! Her gün yemek yemeye nasıl alıştıysam! Her gün bir şeyler yiyorum. Niçin? Midemi doyurmak için. Bilir misin, insanın midesi gibi kafası da acıkır. Kafayı doyurmak için de okumak gerekir. Bu yüzden okuyorum.”
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Tarlalara bir bakarsın bulut çökmüş sanırsın kara toprağa.Öyle pamuk olur işte.Toplarsın.Okkası on kuruştan.Bir şehir var, Adana şehri.Safi sırçadan, tiril tiril yanar gece gündüz.Aynen güneş gibi.Onun içinde gezersin.Evlerin araları, onlar sokak derler adına, cam gibidir. Balı dök yala. Trenler gelir gider.Denizin üstünde bir köy kadar vapurlar yüzer. Dünyanın öteki ucuna gider. O da güneş gibi yanar.Işığa boğulmuştur.Bir bakarsın bir daha gözünü alamazsın.
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Her düşlediğini yapamıyor insan, her düş çiçek açmıyor.
Kitapların yası tutulur mu diye sormayın hiç bayım, bazen en çok kitapların yası tutulur.
Sayfa 304Kitabı okudu
Yıllarını köy öğretmenliğine vermiş biri olarak destekliyorum.
Köylere kitap götürmek, çöle su götürmek gibidir!
Sayfa 76 - Literatür Yayınları, 7. Basım, Nisan 2016.Kitabı okudu
Reklam
"Kelebeği vur, kavanoza koy, kapağını kapatma. Öleceğini sansın, içi yansın ama nefes alsın."
Aklın varsa, çocukluğunu cebine koy ve kaç!
Sayfa 32
Şunu aklına koy: Okumak, öğrenmek için, hiçbir zaman geç kalınmış değildir.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.