Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gidene dur demem başkası olsa bir yanım buz gibiydin ateş oldun unutma her şeyi yoluna koy'cam olmadın inatla, dinle iki dakika her şey üst üste geldi çok yoruldum duydum onunla ner'de ne konuştun uğruna derdim oldun yüküm arttı kavgaya karıştım söyle bu gurur mu? Bile bile bana yine zehir ediyo'n Ne sandın beni be, kendime yetiyo'm Dünya kadar derdim çok ama yine deniyo'm Bi nedenimiz yok inan sevenimiz yok, gülüm Bile bile bana yine zehir ediyo'n Ne sandın beni be, kendime yetiyo'm Dünya kadar derdim çok ama yine deniyo'm Bi nedenimiz yok inan sevenimiz yok, gülüm
#getoutrafah
Sen de elini taşın altına koy ve bir tweet at🇵🇸
Reklam
Yolu uzun, kışı yavaş köy. Bahar kıştan hızlıysa erken gidilmelidir.
Kalbindekileri çıkar bir kaba koy, pazarda herkesin göreceği şekilde dolaştır, içinde utanılacak hiçbir şey yoksa işte takva budur.. Seyyid Abdülkadir Geylani Hz.
- Tek mi, duble mi abi ? - parmak kadar koy ama dikine parmak kadar.
Nejat İşler
Nejat İşler
Senden ne köy olur ne de kasaba
Reklam
Canım benim Sarı kara bir sansar olmak mı iyi? Bir tilki mi? Ya da o lacivert rüzgarlarına Basmak gönül yelkenini O bizim denizlerin Yağmuruyla, karıyla ve güneşiyle Sevmek mi doğuşu? Ve nice güzelmiş demek mi? Yorulup yaşamakla sarmaş dolaş Zorlu havalar sonrası Kuytu koy dingilliğinde Beraber türküler söylemek mi? Yalnız yakını ve kolayı sevmek mi murat? Ne bu yangın yeri geride kalan demek mi? Canım benim Seni böyle özlemek mi? Özlememek mi? Özlemek mi? Özlememek mi?
'Elini vicdanına koy' denilse Bazılarının Ellerini koyacakları bir kalpleri yok
Ben senin hayatından gittim oğlum Hadi yerime koy birini, koyabilirsen Ben senin hayatından gittim oğlum Hadi dur o sarı odalarda, durabilirsen Ben "sen, sen" diye bittim oğlum Hadi bakalım unut, unutabilirsen Ben seni yudum yudum içtim oğlum Hadi ol eskisi gibi, olabilirsen
Ben senin hayatından gittim oğlum Hadi yerime koy birini koyabilirsen Ben senin hayatından gittim oğlum Hadi dur o sarı odalarda durabilirsen Ben sen, sen diye bittim oğlum Hadi bakalım unut unutabilirsen Ben seni yudum yudum içtim oğlum Hadi ol eskisi gibi olabilirsen Uzak benden aşk uzak artık Kanun mudur bu yasaklık İnan içimde yok fesatlık Alırım başımı giderim efeler gibi hey Efeler gibi hey Sezen Aksu - Sarı Odalar
Reklam
Her kişi tabakalıdır. Benlik, bizlik ve kendilik. Her birinin aidiyetleri ve mensubiyetleri vardır. Aile, sülâle, köy, mahalle, ilçe, şehir, bölge, ülke, vb. Tanışırken bunları bilmek ilişkilerdeki dikkati, rikkati ve edebi artırır. Bunlardan şikâyet etmek, gizli gündem aramak, ideolojik, sınıfsal, dinî, vb. sınıflandırmalar yapmak; aidiyet ve mensubiyetinden utanan kişin marifetidir. İnsanları anlamayı değil de yargılamayı seven kişilerin 'entel' geyikleri. İnsan yalnızca 'bilinmek' değil 'tanınmak' da ister.
Yunus Emre
Yunus Emre
'un dediği gibi: "Gelin tanış olalım"
İhsan Fazlıoğlu
İhsan Fazlıoğlu
Şifacılık...
Yaşlı kadının dizlerini açık kalmış görünce, dizlerine dokunup soğuk değil mi? Üşümüyor musunuz? diye sorarken, Ayyy! diye irkildi. Hemen elimi çektim. Ne oldu? diye sordum. - Hayır hayır! elini çekme yine oraya koy. Hatta diğer elini de öteki dizime koy. deyince öyle yaptım şaşkınlık içinde kalarak. Sonra gözlerini kapattı ve bir rahatlama çöktü kadının üzerine. - Senin ellerinde ne var? Nasıl da iyi geldi.Sen şifacı mısın? dedi. Dizlerim için o kadar ilaç içiyorum,senin bu dokunuşun kadar rahatlatmadı. Lütfen biraz daha ellerin kalsın orada..dedi. Her zaman öyleydi ama son günlerde şifayı içeren her konuya ilgim arttı. Bitkisel şifalar, enerji şifası... insanın yöneldiği yerler aslında orada bir yaratımı gerçekleştirebileceği yerler oluyor...
Abdülkadir Geylani hazretleri takvayı şöyle tarif ediyor: Kalbindekileri çıkar bir kaba koy. Pazarda herkesin göreceği şekilde dolaştır. İçinde utanılacak hiçbir şey yoksa işte bu takvadır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.