Bu şehre ilk gelişimde bu bankta oturmuştum, at kestanesinin gölgesinde. Oradan bir adam çıkıp kıvırcık sakallarıyla uzun uzun öksürmüştü. Eteklerini savuran iki kadın, durup yere bakmışlardı. Bir arabanın camından sarkan biri, saate bakar gibi bakmıştı bana. Yakında olması gereken bir stattan dalgalı bir uğultu akıyordu. Berger’ın “köylüler her şeyi görür” cümlesini hatırlamıştım.
..Selim Temo..