“Bir hayat hikayeniz yoksa nasıl yaşıyorsunuz”
Özellikle hayat hikayeleri sadece sermaye ve başarı üzerine kurulu muhitlerde bazı marketlerin rafları boşaltıldı. İhtiyaçtan öte açlıktan ölme korkusu ile evin her yerine erzak istifledi bazıları. Ölümü ilk kez kendilerine bu kadar yakın hissetmeleri onları korkuttu. Mithat Cemal Kuntay “Üç İstanbul” romanında “Yığın; karnıyla düşünür.
Bu şehre ilk gelişimde bu bankta oturmuştum. O zamanlar yılın dört mevsimi olurdu. Ve yazdı bütün kıyılardan çekilen. Güzdü. Annem bana yalnızca ayrılığı öğretmişti, babamsa stran söylemeyi. İkisini toplayıp içine gül yaprağı düşen şiirler yazmaya başladım ben de. Zordu. Ardında boğaz kuruluğu bıraktı geçip giden her esinti. Susadım. Cebimdeki
Reklam
Berger’ın “köylüler her şeyi görür” cümlesini hatırlamıştım.
"köylüler her şeyi görür"
Bu şehre ilk gelişimde bu bankta oturmuştum, at kestanesinin gölgesinde. Oradan bir adam çıkıp kıvırcık sakallarıyla uzun uzun öksürmüştü. Eteklerini savuran iki kadın, durup yere bakmışlardı. Bir arabanın camından sarkan biri, saate bakar gibi bakmıştı bana. Yakında olması gereken bir stattan dalgalı bir uğultu akıyordu. Berger’ın “köylüler her şeyi görür” cümlesini hatırlamıştım.  ..Selim Temo..
"Köylüler her şeyi görür." John Berger.
Mes'ut Bir Tesadüfe Birinci Mektup
Bu şehre ilk gelişimde bu bankta oturmuştum. O zamanlar yılın dört mevsimi olurdu. Ve yazdı bütün kıyılardan çekilen. Güzdü.  Annem bana yalnızca ayrılığı öğretmişti, babamsa stran söylemeyi. İkisini toplayıp içine gül yaprağı düşen şiirler yazmaya başladım ben de. Zordu.  Ardında boğaz kuruluğu bıraktı geçip giden her esinti. Susadım.
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.