"En koyu umutsuzlukların içinde bile küçük de olsa bir umut vardır."
"En çok akşamları duyuyorum zamanın acısını. Bir kandilin yağı bitmiş de fitili yanıyormuş gibi garip bir is kokusu yayılıyor eşyalardan. Eskimeyi hiç bu kadar yakın ve yoğun yaşamamıştım. Duvarlar bir sünger gibi emiyor gün boyu sokaklardan topladığım sesleri. Işık, sevinç ve hareket yeni koyu bir gölge, bir dip yalnızlığına bırakıyor. Geriye bir iç çekiş, bir uğultu bir sayıklama gibi kendi sesim kalıyor."
Reklam
Kozmos'un içindeki Kaos'un ve düzen tasasının bir kıyısında, anlamın sıfır noktasına teğet bir duruşta, koyu sevdayla ölüm korkusu arası söz alır ya da tıkanırız. Şiirimiz varsa, buradadır, başka bir zamanda ve yerde değil.
Sayfa 56
Erdal .. Mamak Askeri Cezaevi'nde idam hükümlüsü bir gencin, Erdal Eren'in son fotoğraflarını çekmiştim yıllar önce. Yarım saat kadar yanında kalıp, koşullar elverdiğince konuşup, yaklaşık 2 'makara' fotoğraflayıp ayrılmıştım oradan. Deklanşöre son defa basıp, parmaklıklar arasından 'sessiz sitemsiz' bakışını dondurduğum o günün gece yarısında
" Hayatımızın mevsimleri vardır. Acılı dönemler hiç de kalıcı değildir. Üzüntünün kışı yerini yazın sevincine bırakacak, buna güven, tıpkı sabahın en parlak ışıklarının her zaman gecenin koyu karanlığını takip ettiği gibi."
kimi sevsem sensin / hayret sevgi hepsini nasıl değiştiriyor gözleri maviyken yaprak yeşili senin sesinle konuşuyor elbet yarım bakışları o kadar tehlikeli senin sigaranı senin gibi içiyor kimi sevsem sensin / hayret senden nedense vazgeçilemiyor her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet sarışın başladığım esmer bitiyor anlaşılmaz yüzü
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.