Elimden bırakamayıp kısa bir zamanda okuduğum, dili çok akıcı ve sade olan, heyecanın ve bilinmezliğin üst noktada olduğu bir kitaptı.
Son derece güzel bir başmüfettiş Battle romanı. Anthony Cade adında bir adam Afrika'da bir arkadaşının görevini üstlenir ve Herzoslovakya'da meşhur bir kontun günlüğünü ve bir kadının mektuplarını İngiltere'de götürmek için yola çıkar. Ancak İngiltere'de peşine bazı adamlar düşer.. Ancak sonra mektupların sahibi olduğu düşünülen Virginia adlı bir kadının evinde ölü bulunur.Chimneys adındaki köşke gitmeleri gerekmektedir. Ancak gece köşkte kral olması beklenen Herzoslovakya prensi Michael öldürülür. Kral Victor adlı bir hırsızın çaldığı meşhur bir mücevher Chimneys köşkündedir ve Anthony ile Battle hem hırsızı hem de katili bulmak için çalışacaktır.O kadar çok kişi, olay ve entrika olmuştur ki, Anthony Cade bu işin içine girip olan biteni öğrenmeye karar vermiştir.Cinayetler, kumpas, plan, oyunlar, aşk kısacası herşey birbiriyle iş içe geçmiştir. Bu kitabı okumaya karar verirseniz eğer, mutlaka dinç bir kafayla okumanızı öneririm es geçilecek tek bir satırı yok çünkü sonrasında olan bitenleri öğrenip, sorunu çözmek için kitabı resmen sular seller gibi okumaya devam ediyorsunuz, oradaymışçısına bir etki hissederek. O dönemi yaşıyorsunuz sonuçlar elbette şaşırtıcı.
Kesinlikle okumaktan en keyif aldığım Agatha Christie kitaplarından oldu. Her karakter arasındaki diyaloglar çok güzel yazılmıştı, özellikle müfettiş Battle ve Anthony Cade arasındaki diyaloglar.
Kitapla kalın.