Balkanlar Arnavutluk
5.Gün
Arnavutluk 31.05.2024 Cuma
Dünyada üç türlü komünizm anlayışı ve merkezi var Leninizin Moskova Maoizm Çin ve Enver Hocaizm Tiran.
Burada belki de yaklaşık yarım asırdır denk gelmediğim bir şey ,sabaha doğru horozların ötmesi. Bu gün horozların sesiyle uyandım uykumdan .
Bu ülkede doğal gaz yoktur. Odun ya da klima kullanılır ısınmak için
Kral Sun-jo'nun ikinci kraliçesi ve Kwang-hai tarafından öldürülen Prens Yung-chang'ın annesi. Oğlunun ölümünden sonra Kraliçe In-mok, on dokuz yıl boyunca yalnız yaşadı. Huzur bulma umuduyla kendini dini egzersizlere adadı. Buda'nın kutsal Mita Kitabı'nı kopyaladı. Onun bu emaneti halen Elmas Dağları'ndaki Yu-jom-sa Manastırı'nda muhafaza edilmektedir. Altın harflerle yazılmıştır. Kitabın sonundaki bir notta şöyle yazmaktadır: "Bunu kopyaladığım için ailem ve oğlum Prens Yung-chang öteki dünyada ebedi bir kutsama bulsunlar." Kendisinden "bilimde büyük bir prenses" ve aynı zamanda bir şair olarak bahsedilmektedir, ancak günümüze ulaşan tek özgün şiiri budur:
Yorgun Öküz
Yorgun öküz, yılların emeğiyle yaşlanmış,
Uyumak için yavaşça başını sallar.
Zavallı, yorgun hayvan, sürtünmüş boyun, yırtık deri, cılız kemikler
Ve kavurucu taşların üzerinde aşınmış toynaklar!
Çift sürme işi bitti. Şimdi bahar yağmurları yağıyor.
Neden onu bu duvarın dibinde bağlı tutuyorlar?
Neden efendisi ona keçi boynuzu ile vuruyor?
Bir çalı çırpı yükünü daha taşıyamazdı.
Gözleri korkmuş ve uzuvları geri çekiliyor.
Çaresiz, onun için ağlıyorum.
İnsanlara bu acımasız sopayı kullanmayı ilk kim öğretti?
Bir Arap kralı uzak bir kabileden bir adamı tutukladı!
Kabilesi şeyhleri (ihtiyarları), şehzadeleri ve ileri gelenler ile birlikte onun hakkında bilgi almak, fidye istemek veya şefaat etmek için geldi.
Kral o büyük kalabalığa şöyle dedi:
Hepinizin adına gelip şefaat etmeye geldiğiniz bu adam kim?
Tek adam sesiyle dediler:
O bizim kuralımız, Ey kral!
Kral şöyle dedi :
Neden bize kendisinden bahsetmedi, kimliğini açıklamadı?!
Dediler ki:
O, kavmi arasındaki konumundan dolayı sizin önünüzde kendini küçük düşürmekten kaçındı...
O, kavmi ile olan gururunu size göstermek istedi!
Kral özür dileyerek onu hemen serbest bıraktı...
Birkaç gün sonra ona bu adamın o kabileler arasında bir deve çobanından başka bir şey olmadığı haberi geldi, bu yüzden kral onları araştırmak için gönderdi, ne yaptıklarını hayretle ve hayretle karşıladı!!
Sonra onlardan şu cevap geldi:
“Çobanımız aşağılanırsa bizde kral olmaz.”
Çıkarılacak Ders:
Zayıflarının hakkını kaybetmiş bir kavmin hiçbir faydası yoktur.
Hitit İmparatorluğu'nun Kral II. Murşili döneminde(MÖ.1343-1310) ülkeyi veba salgını kasıp kavurur. Anadolu'da çok insan vebadan ölür. Kral, salgını bitirmesi için tanrılara yakarırken "eğer herkes ölecek olursa, size kim kurban sunar"der yazılı belgelerde..
Liang Kralı Hui şöyle dedi: "Bildiğiniz gibi, saygıdeğer efendim, ülkede Jin'den daha güçlü bir devlet yok. Bana saldırdıklarından beri, doğuda en büyük oğlumun öldüğü Qi'ye de kaybettik. Batıda, Qin'e birkaç yüz li toprak kaybettik ve güneyde Chu tarafından utandırıldık. Bu durumdan utanç duyuyorum ve atalarım için bir kez ve herkes için geçmişi temizlemek istiyorum. Bunu nasıl yapabilirim?"
Mencius cevapladı: "Yüz li karelik bir bölge, yaşayabilir bir krallık oluşturmak için yeterlidir. Majesteleri halka insancıl bir yönetim vermeli; suçu cezalandırırken dikkatli olun; vergileri hafifletin; Tarlaları derinlemesine sürün ve iyice çapalayın. O zaman tüm güçlü ve sağlıklı insanlar boş zamanlarında evlat sevgisini, kardeş sevgisini, sadakati ve samimiyeti geliştirebilirler. Bunu yaparlarsa evdeyken babalarına, ağabeylerine, dışarıdayken de büyüklerine ve üstlerine hizmet edebilirler. Bu insanlar, [yalnızca] keskinleştirilmiş sopalarla, sert zırhları ve keskin silahlarıyla Qin ve Chu'yu dövebilecekler. ”
“Bu yöneticiler, insanları, ebeveynlerini geçindirmek için gerekli olan toprağı sürme ve çapalama işlerini yapamayacak şekilde ekim zamanlarında kaçırıyorlar. Anneler ve babalar üşüyor ve aç; büyük ve küçük kardeşler, eşler ve çocuklar birbirinden ayrılıp dağılıyor. Bu şekilde bu yöneticiler kendi halklarını tuzağa düşürüp gömüyorlar. Kral, sen gidip onları cezalandırırsan sana kim karşı çıkacak? Şu kadim atasözünden şüphe duymayın: 'İnsancıl adamın ona karşı çıkacak kimsesi yoktur.' Kral, lütfen bundan şüphe etme!”
Söğüt Sarayı, Tangun'un Sarayı
Tangun, Kore ulusunun kurucusu olan efsanevi figür hakkında anlatılan birçok hikaye, Kore atalarının Tangun'u kutsal bir varlık olarak gördükleri kavramına dayanmaktadır. Tangun’un Sarayı hikayelerinden biridir. Tangun, Kore'nin ilk hükümdarı olarak antik Joson'u kurduktan ve Pyongyang'ı başkent ilan ettikten sonra tahta