.
Kudret istemi'nin fasit döngüsüne kapılıp varlıktaki yerini unutan ve nihayet elinin ürününün boynuna dolanmasıyla nefesi kesilir gibi olan post/modern insanın krizidir bu. Kriz anları derinlemesine düşünüp-taşınmayı (teemmül) ve esasa ilişkin sorular sorup meseleyle yüzleşmeyi talep eder haddizatında. "Karada ve denizde fesat ortaya-çıktı"ysa, insan "elleriyle kazandığı”na dönüp bakmalı öncelikle (Rûm, 41). Ve esasa ilişkin şu soruyu sormalı kendine: Yeryüzünde ikametim şairanemi, yoksa zalimane mi?
Sayfa 127Kitabı okuyor
"Bir kriz anında insanın asla dış bir düşmana karşı savaşmadığı, her zaman kendi vücuduna karşı savaştığı aklıma geldi."
Benim deneyimlerime göre eğer bir öncelik haline getirirseniz ; esneklik geliştirilebilir ve kuvvetlendirilebilir. Esnek olabilmenin en önemli kuralı, güçlü pozitif ilişkilere sahip olan bir çevrede bulunmanızdır. Özellikle stresli zamanlarınızda, olumlu sosyal destek almak daha iyi performans sergilemenizi ve hissetmenizi sağlayacaktır. Bir kriz olmasını beklemeyin, olumlu ilişkilerinizi şimdi genişletmeye başlayın. Etrafımızdaki kişiler, zorluklara nasıl yaklaştığımızı önemli bir derecede etkilemektedir.
Sayfa 24Kitabı yarım bıraktı
İnsanlık Devrimi Sancılarıdır Yaşananlar
Batı çetesinin işbirlikçi holdingleri için en ucuz maliyette, en karlı kaynakta emekti. Siyaset muhtaçlık üretiyor sermaye bu muhtaçlığı tefecilik yaparak sömürüyordu.
24 Ocak kararları ile yaşama geçen serbest piyasa serbest ahlaksızlık sivil darbesi askeri darbeyle toplum sus pus edilerek ülkenin bu
“Karanlık yüzün ortaya çıkması için mutlaka kriz yasanması da gerekmez. Insanlar
hiyerarşide yükseldikçe kontrol altinda tuttukları davranışlar ortaya cikmaya baslar. Bu durumu tıpkı sampanya kadehindeki küçük baloncuklara benzetebiliriz.Baloncuklar asagida küçüktür ancak yukarı çıktıkça büyür ve patlar.”
Sayfa 115
Bloch'un bir keresinde belirttiği gibi, verili olanı aşma arzusu "tüm insanların yegane hakiki karakteristiği"ydi. Bloch şuna ikna olmuştu: Geleceğe duyulan inanca -hele ki aksini gösteren bir kanıtın karşısında- sıkı sıkıya sarılma işi, insani ilerleme için temel önemde olmasına karşın, tam anlamıyla kavramaktan aciz olduğumuz bir şeye bağlılığı temsil eder. İnsanları, özellikle günümüzde deneyimlediğimize benzeyen kriz zamanlarında, cehalet yanlısı ve köktenci metafiziksel açıklamalara iten nokta bu kavranamazlığın ta kendisiydi. Bloch bu yaklaşımı köktenci din anlayışına uyguladığı gibi, Nasyonal Sosyalizmi özünde dini bir hareket olarak gördüğünden, faşizmin politikalarına da uygulamıştı.
Sayfa 109 - Ayrıntı Yayınları, 2021, 1.Baskı.Kitabı okuyor
