95 syf.
10/10 puan verdi
Ah O Türkmen Kızı!
Ouroboros'un sırtına atlamış bir Farsî ve üstlerinde onları körlemesine takip eden bir baykuş. Her satırı dolu dolu sanat. Kahır içinde yüzen bir çemberde boğulmaya hazırlanın. İsmi, cismi yok bu dünyanın. Yüksek realiteye sahip bir sanrıya, bir illüzyon mahşerine atıyor bizi Sâdık Hidâyet. ve bizi oradan çıkaracak ne bir pusula veriyor ne önümüzü görebileceğimiz bir ışık kaynağı güneş. Gökte Ay'da yok ki görelim önümüzü, loş da olsa. Kör ve amansız bir halde, kan ve afyon kokusunu takip ediyoruz da giderek kayboluyoruz; labirentin merkezine çekildiğimizden habersiz. Pesimist gibi gelse de zihne, farkı ne peki bizim ışıkların ardında gördüğümüz dünya tam da bu vahşet değil mi, oysa? Kafkavari denilen bu roman, ki bu tanım hafif kalır gibi duruyor; simgelerin ve anlatının arasından bir oluktan kafayı çıkartıp nefes almaya pek de müsaade etmiyor. Dünya'nın tabiatı da bu değil mi? Devinimin rüzgarına öyle kapılıyoruz ki, manasızlığa mana, manaya manasızlık atıyoruz. Birkaç tur okunmalı fakat kesinlikle mod çok önemli. Çünkü depresif bir zihin bu kitabı kaldıramaz. Aydan dünyaya serbest düşüşe geçmek kadar ağır gelecek bir psikoloji yaşatıyor. Okuyun! Okutun! Karanlık bir odaya girerken yanınıza almanız gereken üç şey: -Işık kaynağı -Kobra zehri antidotu -Hain kardeş için de bir şok cihazı Oğuz Beyiniz
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328.6k okunma