Ülkem bugün
Yariyle buluşmuş gizlilerde
Tepeden tırnağa yeni yıkanmış
Ve örtüler içinde
Göz kapakları kale kapıları
Gibi örtülü
Yassı gözlü kabarık alınlı
Kalbine ve beline zengin
Düzgün bedenli bol saçlı erkekler gibi
Ülkem
Tepeden eteğe yıkanmak için
Aşıdan sonra paklanan
Ovalara yayılmış kadınlar
Evi uçsuz bir yol gibi bekleyen
Yavruya verilecek süt gibi
En sıcak yerinde bekleten
O kadınlar gibi ülkem
“…Ne zaman düşecekse karanlık üzerimize, düşsün bir bulutun gölgesi gibi, serinlikle birlikte bir çadır kuralım, ateşe hakiki bir çay koyalım, kenti unutanlardan olalım.”
Sıla ve hayali gurbet senin içinde buluşur,
Yavrucağı, kuzey batıyla ve doğu derin güneyle,
Aşağı diyarlar Doğu diyarıyla. Sarı çölleri anlatır
Yüzünün narin çıkıntılı alt tarafı
Ve küçük Arap burnun. Gözlerin bana dostça
gülümsüyor mu?