Aslında Cemal bilebilecek durumda olsa, bu işin insan gövdesinin islevleriyle aciklanabilecegini anlar ve dakikada yüz yirmi dört vuruşun sırrını anlayabilirdi. Çünkü bütün Ortadoğu ayinlerinde insanlar, dakikada yüz yirmi dört kez vurulan daire eşliğinde Allah diyordu; bu da raks eden bir insanın kalp atışlarına denk düşen sayiydi; böylece her kalp atışında bir kez Allah demiş oluyor ve bir süre sonra trans haline giriyorlardi. Ama Cemal ne bunu bilebilecek durumdaydı ne de aynı formulun bütün dünya diskolarinda uygulandigini ve orada çalınan parcalardaki davulun da dakikada yüz yirmi dört kere vuruldugunu.