Anne bir defa Marilla’ ya , “Her şeye rağmen“ dedi ve şöyle devam etti :“En hoş en tatlı günler çok müthiş veya harikulade ya da heyecan verici şeylerin olduğu değilde bir ipe dizilen inciler gibi doğallıkla peş peşe gelen basit güzellikleri barındıran günlerdir bence.”
Biliyor musun Scout? Ben her şeyi çözdüm dünyada dört grup insan var. Bizim gibi komşularımız gibi , sıradan insanlar ormanda yaşayan Cunningham’lar gibi insanlar , bataklıkta yaşayan Ewell’lar gibi insanlar , bir de zenciler.
Yani ikinizde ikna oldunuz ?Biliyoruz ki ancak zerre kadar bir bilginizin efendisiyiz. Kalan sonsuz büyüklükteki bilinmezliğinse kölesiyiz.Bizi gökyüzünü seyre dalan bir böcek gibi mukayese edebilirim.Böcek başını kaldırıp gökyüzüne bakar ve “şu bitki sapına tırmanayım oradan yıldıza yetişebilirim gibi gözüküyor” der sabahtan akşama dek tırmanır sonunda yukarı çıktığında tüm çabaları beyhude olduğunu fark eder zemin sadece birkaç adım altındadır.
Ne yaptığımı biliyorum ben.Eğer insanlar vasıtasıyla bir şeyler elde etmek istiyorsan onların kaygıları ile arana mümkün olduğunca mesafe koymak zorundasın.Bu şekilde daha rahat hareket etme imkanı bulmuş , yüreğinden gelen gereksiz itirazlara kapı açmamış olursun.
Bir cihan devleti Balkanlardan Kafkaslara arkasında büyük bir çığlık ve yankı bırakarak göçüp gidiyordu.Bu yıkılışı durdurmak için yapılan her çaba çöküşü hızlandırmaktan başka bir işe yaramıyordu.
Bazı şeyler vardır canımızı sıkar; “Bu neden böyle? Böyle şeyleri dünyadan kaldırmalı” deriz .Bazı şeylerde mevcut değildir. İçimizden bunların olmasını ister hatta bu uğurda çalışırız .İkisi de saçma ve faydasızdır. İnsan dediğin mahluk hiçbir şeyi değiştiremez. Bunun için gönlünün rahat olmasını istersen gördüğün fenalıkların bile bir hikmeti olduğunu düşün ve yeryüzünde olmayan iyilikleri oraya getirmek sevdasına kapılma...Sonra en mühimi: Kendini halinden şikayet etmeye alıştırma! Ömrünün sonuna kadar dövünsen bu hayatın cefasını tükenmez ;kendine etmiş olursun.