Çocuklar, içlerinde kahve ağacı büyümesin diye kahve içmiyorlar. Yalnız, bazen küçük Selim'in tekmeyi yalamasına göz yumuyoruz. Kahverengi bıyıklı küçük bir adam oluyor koca kafasıyla. Gülüyoruz.
Sizi aşağılayanın kim ya da ne olduğunu bildiğiniz anda, kendinizle ilgili olarak mutlak biçimde değer verdiğiniz, taptığınız şeyin ne olduğunu da biliyorsunuz demektir. Hiddete kapılmanıza - kendinizi sahiden küçük düşmüş hissetmenize - neyin sebep olduğunu söyleyin bana, size kendinizle ilgili olarak neye inandığınızı, neye inanmak istediğinizi söyleyeyim. Yani yaşama sevincinizi korumak adına neyi kendiniz için gerekli kabul ettiğinizi.
"Bana güveniyor musun, Briar?"
"Beni bırakmayacağın konusunda sana güveniyorum. Bu yüzden beni pişman
etme."
Küçük bir gülümsemeyi başarıyor. Tam olarak duymak istediği cevap değildi ama şimdilik onu tatmin etmeye yetti.
"Sen benim için yaratılmışsın, ilham perisi. Her santimin."
Bu adam ağzını her açtığında, biraz daha sert düşüyorum. "Hayır, her santiminin benim için yapıldığına eminim."
Sırıtıyor. "Biz birbirimiz için yaratılmışız."