Günü gelince her tohum filiz vermeye başlar. Eğer filiz veren bitki bir turp ya da bir gülse sıkıntı yok karışmasak daha güzel olur hatta.. Ama yetişmekte olan kötü bir bitkiyse derhal kökünden sökmeliyiz. Aynı şeyler hayatınıza giren insanlar içinde farklı değildir.
Tercüme sıkıntı bazen
“Aşk daima bir tercüme sorunu yaşar; karşınızdaki insanı kendinize benzetmeye, onu siz gibi algılamaya çalışır ve orijinalindeki tadı kaybedersiniz…”
Reklam
Ama bir 'sıkıntı' taşıyor içinde; nedenini bilmediği bir sıkıntı, bir 'mutsuz bilinç...' Bunalıyor. Kalabalıklar içinde garip bir yalnızlık duyuyor. Büyük kent kırgını... Dünya aşıyor onu; 'çok vaktini alıyor.' Anlaşılamıyor. Herkes katı, uzak , bencil ve küçük... Uyum sağlayamıyor.
Sayfa 165Kitabı okudu
“Mutlak ağırlığın burada bir önemi yok. Bunu sınıfta bulunan herkes rahatlıkla kaldırabilir, değil mi? Önemli olan bardağı ne kadar uzun süre elinizde tutmaya çahştığmızdır. Eğer, kısa bir süre tutarsanız, ağırlığı hissetmezsiniz. Peki, yarım saat tutmaya çalışırsanız? Bardak ağır gelmeye başlar ve kolunuzda ağrı hissetmeye başlarsınız. Eğer, çok daha uzun süre tutmaya kalkışırsanız, kolunuz şiddetli bir şekilde ağrır ve kolunuzu artık kullanamayacak hale gelebilirsiniz. Bardağın ağırlığı aslında hep aynıdır ama siz bardağı tutmaya çalıştıkça size çok daha ağır gelir.” Yaşamımızdaki stres ve endişeler bu su bardağı gibidir. Sıkıntılarınızı küçük bile olsa devamlı yanınızda taşırsanız, hiç dinlenmezseniz, sonunda sıkıntı dayanılamayacak duruma gelir. Bir ömür boyunca, bizi üzen şeyleri düşünürsek, felçli gibi hissetmeye başlar ve hiçbir şey yapamaz hale geliriz.
Bir insana tavsiyeler...
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin. 4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak. 5. Gül. Sana yakışıyor. 6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak
Sayfa 261Kitabı okudu
... bir ‘sıkıntı’ taşıyor içinde; nedenini bilmediği bir sıkıntı, bir ‘mutsuz bilinç...’ Bunalıyor. Kalabalıklar içinde bir garip yalnızlık duyuyor. Büyük kent kırgını... Dünya aşıyor onu; ‘çok vaktini alıyor.’ Anlaşılamıyor. Herkes katı, uzak, bencil ve küçük... Uyum sağlayamıyor.
Sayfa 165
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.