Bir Daha Bana Benzeme Angel yağmura çok teşekkür ederim bu gece yalnızca cesedime yağdı bana bir şey olursa diye korktum seni birkaç saniye düşünürsem; düşünürken üşürsem diye korktum
Günümüz insanını ne bilgisizlik ne doğa ne de hastalık öldürecektir. Şimdiki muazzam ve silahlı uygarlığı yok etmekle tehdit eden tehlike yine insanın kendisidir. "O her zamankinden iyi yaşayabilir, ama nasıl yaşaması gerektiğini her zamankinden daha mı az bilmektedir?" İnsan kim olduğunu bilmeden başka bir şeyden nasıl söz edebilir?17
Sayfa 28 - Fecr Yayınları: 811 / 1. Baskı: Mart 2024
Reklam
Sikinti
Aşk, bozuk bir pusuladır; seni yanlış bedene götürür.
Bugün yeni bir konsept ile karşınızdayım.. :D Öp,öldür,evlen yapacağız.Üç farklı kitaptan üç farklı karakterler yazacağım ve hangisi öperim hangisini öldürürüm ve hangisi ile evlenirim diye sorular soracağım. :D Beğendiğiniz karakterleri yorumlara yazabilir,kendi fikirlerinizide paylaşabilirsiniz..İyi okumalar dilerim. Soru 1= Kitap adı=Mürekkebe
Bir Müslüman diğer dünyanın bir çöl gibi olacağını düşünemez... Arap çöllerinde o kadar çok sıkıntı çekmiştir ki! Diğer dünya bir vahadır; uçsuz bucaksız bir vaha. Yüz elli kilometre yol aldıktan sonra azıcık bir suyu ve birkaç ağacı olan küçük bir vaha değil, hayır; uçsuz bucaksız bir vaha, hiçbir yerde çöl yok.
·
Not rated
·
Liked
Haytaaa
Genel olarak daha yeni başladım çok iyi gidiyor öneririm alın Ben zaten Anıl Basılı ' yı seviyorum başarılı bir yazar kendisi. Neredeyse bütün kitaplarını okudum . Ve bence bu kitabida güzeldir . Tek sıkıntısı puhtosu bana göre büyük biraz daha küçük olabilirmiş . Onun geneleinde başka sıkıntı yok
Hayta
HaytaAnıl Basılı · Timaş İlk Genç Yayınları · 2023125 okunma
Reklam
Ümmetin büyüklerinden Zühri rahmetullahi aleyh gençlere nasihat ederken dermiş ki: “Yaşınız küçük olduğu için kendinizi basit görmeyin Ömer bin Hattab radiyallahu anh bir sıkıntı ile karşılaştığında gençleri çağırır, onların keskin zekasından istifade için istişare ederdi.”(Beyhaki, es Sünnen el Kübra,20331) -Bu Ümmetin Genci sayfa 43-
430 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 9 days
☆ BİN MUHTEŞEM GÜNEŞ || KHALED HOSSEİNİ ☆ Yazarın kaleminden okuduğum ilk kitabı çoğu kişinin Uçurtma Avcısından sonra sevdiği ama o kadar akıcı olmasının yanında bir de boğuculuğunu söylemeden edemeyeceğim. Orta da o kadar acı var savaş var ama aktarımda bir sıkıntı var ben ki en ufak şeye gözleri dolan insanım bu dram kitabında gözlerimin dolduğu olmadı resmen. Bana geçmedi ve bu daha çok üzdü. Bu kadar beğenilen bir kitap da bunu yaşamak biraz hüsrana uğrattı beni. Konusunu bilmeyen çok az insan vardır zaten diye düşünüyorum. Yazar doğduğu topraklarda ki savaşın zorluklarını, insanların hayat mücadelelerini, kaybolan hayatları, gençlik ve geride kalan yarım hikayelerini anlatıyor. Meryem ve Leyla da bunlardan sadece iki tanesidiydi. Küçük harami Meryem’in babası tarafından kendinden yaşça çok büyük bir adamla evlendirilmesiyle ve sonrasında savaş yüzünden ailesini kaybeden Leyla ile yollarının kesişmesi… yaşananların sonunda birbirlerine destek olması kol kanat germeleri güzeldi. Fakat yine tam savaşla ilgili bir şeyler konuşulurken araya giren cinsel düşüncelerin verilmesi de benim hoşuma gitmeyen bir tarafı oldu… daha çok şey var aklımı kurcalayan ama okumayanlar için spoiler vermemek adına yazamıyorum. Sonuç olarak beni etkilemeyen, beklentimin altında kalan bir okuma oldu. Sizler okudunuz mu sevdiniz mi merak ediyorum.?
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100.5k okunma
aşk bile…
Dışarı, dedim, ey küçük harfli hayal Son hevesini de yitirmeden, dışarı. Eskidir evlerde söylenen bütün sözler Hükmü kendisidir odalarda çarpan kalbin Azalır her gün biraz daha camların ötesi Eskidir dört mevsim aynı gök altında Dışarı, dedim, ey sıkıntı, eşyalardan dışarı Daralır yürüdükçe eşiklerde biten yol Yağmur eskidir bir avuç bahçelerde Eprimiş bir zamandır yaz ne yapsak Toprağa benzer deniz, göreni yeni değilse Eskidir akşamların kederi Kirpiklerin nemi, kulak çınlamaları Rüyalar eskidir aynı uykularda Çocuklar eski, büyüklerden yapılmış. Ödemek için ömrüne borcunu Dışarı, ey başkalarının hayatı Eskidir aşk bile aynı gövde önünde...
Sayfa 25 - Kırmızı Kedi Yayınevi / 12. Baskı
778 syf.
·
Not rated
MUHABBET EHLİ
(Hadisi şerifte buyuruldu ki:" Kişi sevdiğiyle beraberdir. " Sevdiğine kavuşamayacağını düşünerek vuslattan şüphe etme. O bir gün vaki olacaktır. )Ancak kalbinde sevgi taşıyanların sıkıntı ve üzüntü çekmeleri lâzımdır. Dervîşliği seçenlerin dertlere, sıkıntılara alışması lâzımdır. (Derviş melamet ehlidir. Melamet ehli olan selamet ehli olur.)Aşk içinde yaşamak böyle olur. Elinizden geldiği kadar böyle olunuz! Sevenin râhatlığı, râhatsızlıkdadır. Âşıka en tatlı gelen şey, sevgili için yanmakdır. (Bu da derecenin yükselmesi içindir en çok seven en sevgili olur. Unutmamak lazımdır ki dalgasız denizde herkes kaptan olur. Esas mahir denizci fırtına ve tufan zamanı belli olur. İmtihanların gayesi de budur. Yusuf kuyuya düşmese idi saraya sultan olabilir miydi?) Şaşılacak şeydir. Çok uzakda kalmağa yakınlık adını vermişler. Ayrılığın en çoğuna kavuşmak demişler. Sanki bu yakınlık ve kavuşmak kelimeleriyle uzaklığı ve ayrılığı bildirmek istemişler.( Rüzgâr ateş için neyse, ayrılık da aşk için odur; küçük bir aşkı söndürür, büyük bir aşkı daha da güçlendirir.") Özetle Sevenlerin, muhabbet yükünü taşımaları lâzımdır. Arabî mısra’ tercemesi: Aşk hikâyesinin sonu gelmez
Mektubat-ı Rabbani Tercümesi 3. Cilt
Mektubat-ı Rabbani Tercümesi 3. Ciltİmam-ı Rabbânî · Kitap Kalbi Yayıncılık  · 04 okunma
Reklam
franz kafka,dönüşüm üzerine ve övgüler
Dönüşüm
Dönüşüm
Modern dünya edebiyatında çok tartışılan, çok yorumlanan ve edebiyat akımlarına yerleştirilmesi zor eserler bırakan Franz Kafka, 3 Temmuz 1883'te Almanca konuşan Çek asıllı Yahudi bir tüccar ailenin oğlu olarak Prag'da doğdu. Kafka'nın babası, yoksul koşullardan zengin bir tüccar durumuna yükselmiştir. Annesi ise varlıklı,
Dünya da ve Ülkemizde Neler oldu? Neler oluyor? Neler olacak?
Bütün düşüncelerim bir gözlemden ibarettir. Pandemiye dönüşen virüs Çin kaynaklı olmayıp bir laboratuvar ürünü virüstü. Bu artık bir komplo teorisi değil. Amacı Çin ekonomisini zayıflatmak ve aynı zamanda aşı ile bütün dünyaya yayarak küresel ilaç şirketleri aracılığıyla vurgun vurmaktı. Her ikisi de gerçekleşti. Aşıların maliyeti dışında
Beni oldum olası, senin çalışman sayesinde hiçbir yoksunluk çekmeden huzur, sıcaklık ve bolluk içinde yaşamakla suçlardın (üstelik yalnızken ya da başkalarının önünde yapardın bunu; başkalarının önünde yapmanın aşağılayıcı yönüne duyarlık göstermezdin, çocuklarının meseleleri her zaman herkese açıktı). Beynimde adeta oyuklar açmış olması gereken
{İnsanlar, imtihandan geçirilmeden sadece iman ettik demeleriyle bırakılıverileceklerini mi sandılar? •Ankebût,2} "Eline bir kitap aldın, kapağını açtın ve okumaya başladın. Gözlerini açıp, ilk nefesini aldığında artık senin olan hayatın seçimlerinle şekillendi.Aklın erdi ve tercihini yaptın.Allah'a inandın. Ondan gelen her şeye, hayra
Kâmile

Kâmile

@GulveKul
·
20 December 2023 23:20
Ashabı Kiram,Rasûlullah Aleyhisselam'ın gidişine nasıl dayanmıştı ki...? Yeryüzününde bi güzel nazar bâki kalacak olsa bu O'nun(ﷺ) bakışı olurdu.. Bı güzel tebessüm kalacak olsa yine O'nun (ﷺ) gül yüzü olurdu.. Birinin gidişiyle bu dünya duracaksa O'nun (ﷺ)gidişi olmalıydı...fakat olmadı. Rasûlullah Aleyhisselam'ın gökteki yıldızları bu acıya dayandı... Bı sıkıntıları olduğunda yanına varıp diz çöktükleri...bütün darliklarina rağmen ellerine bir nimet geçince ikram etmek için yanına koştukları...mescide gittiklerinde kainatın en güzel namazını kılmak için arkasında saf durdukları.."kim bugün bir yetimin başını okşadı" diye rahmet telkinleriyle üzerlerine titreyen.. hayatlarında ki karanlığı nuruyla aydınlatan...bakmaya bile kıyamadikları "sonsuzluk ikliminin batmayan güneşi" artık yoktu yanlarında... Doğan hangi güneş içlerini isıtabilirdi ki... Ama unuttuğum bı şey var O'na en yakın olanlar O'nun ahlakıyla en çok ahlaklananlardı...bunun ilahi bı emir olduğunun bilincinde, emanet edileni tebliğ etmek için dünyanın dört yanına dağıldılar..yeri geldi Ümmü Eymen'e(r.anha) gidip ağladılar ama yılgınlık göstermediler. Ebu Ubeyde bin Cerrah(r.a.)'ın uhutta kırılan dişine bakıp ağladılar ama cihattan geri durmadılar. İçlerinde ki iman gücüyle"Ey insanlar, kim Muhammed (s.a.v.)'e tapıyorsa bilsin ki, Muhammed (s.a.v.) ölmüştür. Kim de Allâh'a ibâdet ediyorsa, bilsin ki, Allâhü Teâlâ diridir, ebedîdir”demişlerdi. Gönlümüz sevdiklerimizin hasretiyle dağlanıyorken,onları hatırlamak en büyük tesellilerden... Radıyallâhu anhüm ecmain...
Birçok normal ebeveyn sürekli ağlayan bir bebekle karşılaştıklarında geçici bir düş kırıklığı yaşamıştır ancak hissedebilecekleri her tür öfke, genellikle bebeğin sıkıntı yaşadığı endişesiyle ortadan kalkar. Kendi çocukluklarındaki yoksunluk nedeniyle, alışkanlığa bağlı faydasız hisseden ebeveynler, bebeğin ağlamasına kendi yetersizliklerinin bir başka kanıtı gözüyle bakabilir ve bunun sonucunda şiddetle karşılık verebilir. Bazı ebeveynler kendi çocukluklarında göremedikleri sevgiyi çocuklarından bekler, çocuk sürekli sevgi dolu ve duyarlı davranmayarak onların bu ihtiyacını karşılayamadığında gücenirler. Diğerleri anında itaat ister ve çocuk emirlerine uymadığında kendi haysiyetlerinin tehdit altında olduğunu hissederler. Küçük çocuklara yapılan saldırıların çoğunun faili sarhoş babalar ve üvey babalardır. Bazıları kendileri daha çocuk sayılabilecek ebeveynleri veya üvey ebeveynleri tarafından bu tür muamelelere maruz kalır.
Sayfa 119Kitabı okudu
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.