Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kullanılabilecek soru türleri....... tek bir soru tipine takılıp kalmamak birden fazla yöntemi bir arada kullanabilmek en iyisidir. Test, klasik soru, boşluk doldurma, özellikle küçük yaş gruplarında doğru yanlış, sıralama, eşleştirme... Bunların hepsinin kendi içinde etkili olduğu bir alan vardır. Mesela siyer soruları için boşluk doldurma.............. Sıralama ise daha çok süreç içeren ibadet uygulamalarında veya itikat verilerinde tercih ediyordum.
Sayfa 133Kitabı okudu
Aşağıda insaniann yaygın olarak rüyalarda gördüğü on tema, Freudyen kuram bağlamında muhtemel anlamlarıyla sıralanmıştır: 1. Hazır olmadığınız bir sınava girmek: Bu tür bir rüya sadece akademik bir testle ilgili olmayıp, genellikle rü­ yayı görene özeldir. Örneğin bir oyuncu, sözlerini ha­tırlayamadığını ya da senaryodaki yazılan okuyamadığını
Reklam
Reggie'nin ayağı takılıp düşer, dizini incitir ve ağlamaya başlar, ancak diğer çocuklar koşturmaya devam ederler -bir tek Roger durur. Reggie'nin hıçkırıkları yatışırken Roger yere eğilir, kendi dizini ovuşturarak bağırır: "Ben de dizimi incittim." Çoğul zekalar kavramı temelinde kurulmuş bir okul Spectrum'dan Howard Gardnern'ın meslektaşı Thomas Hatch, Roger'i kişiler arası ilişki zekasına sahip örnek bir çocuk olarak anıyor. Roger'ın oyun arkadaşlarının duygularını kavramakta olağandışı usta olduğu ve onlarla süratle pürüzsüz bağlar kurabildiği anlaşılıyor. Reggie'nin kötü durumunun ve acısının farkına varan tek kişi Roger olmuş ve sadece Roger tüm yapabildiği kendi dizini ovuşturmaktan ibaret olsa da onu teselli etmeye çalışmıştır. Bu küçük test, ahenk sağlayan bir yeteneğe; evlilik, arkadaşlık ya da iş ortaklığı olsun, yakın ilişkilerin korunmasında esas olan bir duygusal beceriye işaret etmektedir. Okul öncesi çağda, bu tür beceriler, yaşam süresince olgunlaşacak olan yeteneklerin tomurcuklarıdır.
"İşte, şimdi beni yine tahrik ediyorsun," diye fısıl dadı. "Külot giymemiş olman iyi bir şey." "Öyle mi, nedenmiş?" Clay geriye çekilip etrafı kolaçan ettikten sonra ar- ka cebine uzandı. Etrafta kendileri gibi yemek yiyen birkaç kişi, barmen ve garson vardı. İçinde çok gizli bir şey varmışçasına elini yumruk
Sayfa 128
Travma semptomlarıyla başa çıkmak yeterince zorken buna bir de, bu semptomları yaşamakta oluşumuzun nedenini ya da bir gün son bulup bulmayacaklarını bilmiyor olmanın yarattığı anksiyete eklenir. Anksiyete beklenmedik bir anda çeşitli nedenlerle baş gösterebilir; buna eşinizin arkadaşla- rınızın ya da akrabalarınızın artık hayatınızı ele almanız gerektiğinde fikir birliğine varmalarından kaynaklanan derin acı da dahildir. Sizden normal davranmanızı beklerler çünkü şimdiye kadar semptomlarınızla yaşamayı öğrenmiş olmanız gerektiğine inanırlar. Semptomlarınızın hafiflemesi için hayat boyu rejim yapmanız, ilaç kullanmanız ya da terapi görmeniz gerektiğine dair tavsiye ve yönlendirmeler nedeniyle kendinizi umutsuz ve çaresiz hissedersiniz. Semptomlarınızdan başka insanlara bahsetmekten korkabilir ve yabancılaşabilirsiniz çünkü semptomlarınızın başkaları tarafından yaşanamayacak kadar garip şeyler olduklarına inanmaya başlarsınız. Kimse- nin size inanmayacağından kuşkulanabilir, belki de delirmeye başladığınızı düşünebilirsiniz. O garip ağrınızın ne olduğunu anlamak için tahlil ve test yaptırma aşamasında üç dört tur dönüp dolaştıktan ve en nihayet teşhis için gerekli küçük bir ya da birkaç operasyon geçirdikten sonra gittikçe artan fatura- ların yarattığı ek stres de cabası olur.
“Kimse Senin Güvenliğini Tehlikeye Atamaz,” dedi dişlerinin arasından. “Bunu anladın mı Angelina?” Gözlerimi kırpıştırıp başımı salladım. “Güzel,” deyip ensemi sıktı ve ağzını benimkine yapıştırdı. Hızla nefes aldım. Yine o parfıimü sürmüştü, aklımı karman çorman eden kokuyu. Omuzlarını kavrayıp kucağına tırmandım ve pantolonundaki
Sayfa 135
Reklam
Uzun ama okumaya değer
Ünlü filozof Sokrates yolda bir tanıdığına rastladı. Adam ona, “Arkadaşınla ilgili ne duyduğumu biliyor musun?” dedi. Sokrates, ne duyduğunu söylemeden önce sana küçük bir test yapmak istiyorum” dedi. Bu sözler karşısında adamın şaşırdığını gören Sokrates devam etti: “Hiç şaşırma dostum, düşüncelerimizi filtreden geçirmenin yararlarını şimdi göreceksin. Sana uygulayacağım testin adı ‘Üçlü filtre testi.’ İlk filtre ‘Gerçek Filtresi’. Şimdi söyle bakalım, bana anlatacağın şeyin tam anlamıyla gerçek olduğundan emin misin?” “Hayır” dedi adam. “Aslında bunu bana başkası anlattı ve...” “Tamam” dedi Sokrates. “ Öyleyse, sen bunun gerçekten doğru olup olmadığını bilmiyorsun. Şimdi ikinci filtreye geçelim, ‘İyilik Filtresi’. Arkadaşım hakkında bana söyleyeceklerin iyi şeyler mi?” “Hayır, aksine…” “Öyleyse” diye devam etti Sokrates, “onun hakkında bana kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğru olduğundan da emin değilsin. Fakat yine de son filtreyi kullanalım: ‘Yararlılık Filtresi’. Arkadaşım hakkında bana anlatacakların işime yarayacak şeyler mi?” “Hayır, sanmıyorum.” “O hâlde” dedi Sokrates, “eğer, bana söyleyeceklerin doğru değil, iyi değil ve işe yarar değilse bunları neden bana anlatasın ki?”
Bir matematikçi ve filozof olan Leibniz, her önermenin gerçekliğini test etmek için kullanılabilecek evrensel bir sembolik dil yaratmanın hayalini kuruyordu. "Böylece iki düşünür ancak iki muhasebeci kadar tartışmaya gerek duyardı' demişti, 'Ellerine kalemi alıp, birbirlerine "haydi hesaplayalım" demeleri yeterli olurdu.' Leibniz'in rüyası, modern matematiksel mantığın doğmasını sağladı.
Ünlü filozof Sokrates yolda bir tanıdığına rastladığında adam ona, "Arkadaşınla ilgili ne duyduğumu biliyor musun?"der. Sokrates, "Bana ne duyduğunu söylemeden önce sana küçük bir test yapmak istiyorum" der. Bu sözler karşısında adamın şaşırdığını gören Sokrates devam eder, "Hiç şaşırma dostum, düşüncelerimizi filtreden geçirmenin yararlarını şimdi göreceksin. Sana uygulayacağım testin adı 'üçlü filtre testi'. İlk filtre 'Gerçek Filtresi'. Şimdi söyle bakalım bana anlatacağın şeyin tam anlamıyla gerçek olduğundan emin misin?" "Hayır" der adam. "Aslında bunu bana başkası anlattı ve… " "Tamam" der Sokrates. "Öyleyse, sen bunun gerçekten doğru olup olmadığını bilmiyorsun. Şimdi ikinci filtreye geçelim, 'İyilik Filtresi'. Arkadaşım hakkında bana söyleyeceklerin iyi bir şey mi?" "Hayır, aksine." "Öyleyse" diye devam eder Sokrates, "Onun hakkında bana kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğru olduğundan da emin değilsin. Fakat yine de son filtreyi kullanalım 'Yararlılık Filtresi'. Arkadaşım hakkında bana anlatacakların işime yarayacak şeyler mi?" "Hayır, sanmıyorum." "O hâlde" diye sözlerini tamamlar Sokrates, "Eğer bana söyleyeceklerin doğru değil, iyi değil ve işe yarar değilse bunları neden bana anlatasın ki?"
Elma YayıneviKitabı okudu
The Rational Male
THE RATİONAL MALE Kadınlar aktarılan bilgiden çok iletişimden keyif alırlar. Çözülmesi gereken bir sorun değil, iletişimdir. “Açık iletişim kadınları ne kadar sinirlendiriyorsa, gizli iletişim de bizi o kadar sinirlendiriyor. Dilimizin onlar için hiçbir sanatı yok, bu yüzden kadınlara en iyi ihtimalle aptal veya basit görünüyoruz Ruh eşi bir
Reklam
Seni sevmeme izin verdiğin için teşekkür ederim...
Merhaba sevgilim :). Bugün çok özel bir gün ve dahası yarın çok çok daha özel bir gün. Nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Seninle bize ait günlerin konuşmasını çok çok erken yapmıştık aslında. Sen takvimine not almıştın, bense birkaç kez unutup 17 Mart tarihinde sonsuza kadar aklıma kazımıştım. Senden saklı bir şeyim olmadığı için bunları anlatmamda
Narsist bireyler genellikle başkalarının kötü niyetli ve düşmanca tutumda olduklarına ve onu dolandırmaya, ezmeye, yenmeye ya da küçük düşürmeye çalıştıklarına dair güçlü bir ön yargıya sahiptir. Bu paranoid yatkınlık onları ötekinin gerçekliğini test etmeden düşmanca pozisyon almaya iter. Bu şekilde pozisyon aldıklarında da başkaları tarafından itici, rahatsız edici, güvenilmez, tehlikeli bulunur; dışarıda bırakılır ve giderek yalnızlaşırlar.
200 syf.
10/10 puan verdi
Şeytan ve Genç Kadın -Paulo Coelho
Şeytan ve Genç Kadın okurken çok etkilendiğim, içinde iyi-kötü çatışmasını barındıran, felsefi sorgulamalar yaptıran ve insan doğasını ele alan çok güzel bir kitaptı. Konusu şu şekilde, bir adam yanında şeytanla beraber küçük ve sakin bir kasabaya geliyor ve bu adamın aklında tek bir soru var. Bütün insanlar kötü müdür, koşullar uygun oldukça her insan kötülüğe yönelir mi yoksa iyi insanlar da var mıdır, umut var mıdır? Adam bu kasabadaki insanları test ederek bu sorularının cevabına ulaşmak ister. Kasabadan genç bir kadına bir külçe altın gösterir ve eğer bir insanı öldürürlerse bu altınlara sahip olacaklarını söyler. Kadın başta tereddüt eder ve biz daha sonra kitapta gelişen olayları okuyoruz. Yabancı adamla genç adamın konuşmalarından tutun kasaba halkındaki rahibe, insanların diyaloglarına kadar hepsi bize bu konuyu sorgulatıyordu. En çıkarsız insanların bile yeri gelince çıkar uğruna Tanrı'yı bile suçladığına, aslında iyiyle kötünün içimizde olduğuna sadece hangisi karşımıza çıkarsa ona göre davranacağımıza değiniyor kitap. Sonunu merak ederek okudum. Yazarın değindiği şeyleri ve olayların gelişimini gerçekten çok sevdim, şiddetle tavsiye ederim. Zaten masalsı kısımlar da var kitapta çok sürükleyici:) keyifli okumalarr
Şeytan ve Genç Kadın
Şeytan ve Genç KadınPaulo Coelho · Can Yayınları · 20164,488 okunma
Hiçbir şey yapmamazlık bunu nasıl yenmeli? Basitçe kendinize sorun yapılmamış bir işi düşündüğümde aklıma hemen hangi düşünceler geliyor sonra bu düşünceleri bir kağıda yazın yazdıklarınız bir takım uyumsuz tavırları kavram hatalarını ve hatalı varsayımları yansıtır hissizlik endişe ya da bunalma duygusu gibi motivasyonunuzu engelleyen duyguların
Katharine ve Margaret (Doğum kontrol hapı)
1921 yılında New York'ta, kırk yaşında iki kadın oturup birbirlerini izliyorlardı. Margaret Sanger ve Katharine Dexter McCormick, değişik Amerikalılardı, yüzyılın ilerleyen dönemlerinde kadınların hayatlarını değiştirmek için herhangi bir Amerikalı ya da Avrupalı siyasetçiden çok daha fazlasını yapacaklardı. Amaçları, kadınların kendi
Sayfa 501 - Yakamoz KitapKitabı okudu
921 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.