Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hiç kardeşim yok benim. Kendi küçüklüğüm bana, küçük kardeşimmiş gibi gelir. Çocukluk resimlerime baktıkça sanki küçük kardeşimin resimlerine bakıyormuş gibi olurum hep.
"Artık Narnia yok." • • • Bu alıntıyı kitapta okurken kalbime bir hançer saplanmış gibi hissettim. Narnia Günlükleri benim küçüklüğüm. İlk başta filmiyle tanıdım Narnia'yi,sonra bir gün tekrar büyüyünce izledim ve beni tekrar o kadar etkiledi ve büyüsünün içine çekti ki,keşke devamı olsa dedim. Sonra diğer filmlerini izledim. Filmleri bitirdiğim zaman şok içerisinde büyülenmiştim ki. En son kitapları keşfettim ve kitaplarla Narnia'yi daha çok sevdim. Bu akşam size Narnia'dan beni etkileyen alıntıları paylaşıcam.
Sayfa 102 - Doğan EgmontKitabı okudu
Reklam
geçenlerde doğdugum 20sene yasadığım sokağa girdim.hani insan ölmek istemediği yerde yaşamamalı ya.bu sözü nerden okudum bilmiyorum da neyse .bence o sözün benim adıma en temel yeri.7 senedir girmediğim sokak.sokağa girer girmez solda kaldırıma oturmuş taso  oynarken ki halim karşılar sandım önce.ama arabalardan kaldırımlara yer yoktu taso mevsimi
Ne oldu çocukluğum? Köşelerinde nefes nefes koştuğum Odalar? Ortalarında tahta at koşturduğum Geniş sofalar? Sofalarda gizli yuvalarım,gizli yerlerim? ... Hani benim kurşun askerlerim?
İçimdeki küçüğün küçüklüğü...
Acıdan yandım, sustum. Acımı sevdiğim saçlarımdan çıkarttım. Bir mahkumun idamına gidişi gibiydi adımlarım; sessiz ve sakin. İçim kanadı, güldüm. Gerçek değildi o tebessüm. Ben kanadım; vazgeçmeye saçlarımdan başladım. Oysa ne çok severdim saçlarımı. Benden başkası da bilmezdi ki uzun saça tutkumu. Ben düşlerimde sırma gibi saçlar uzatırken, küçüklüğümden beri hep küt kesilirler. İçimdeki küçük kırgın. Kalbinden değil, saçlarından vurdunuz onu. Şimdi gelse küçüklüğüm karşıma, konuşurum onunla. Derim ki "Üzülme küçük, yaralarının kapanışı saçlarından başlayacak. Uzayacak birgün, tıpkı düşlerindeki, tıpkı masallardaki prenseslerinki gibi. Ağlama hüngür hüngür. Bir masal prensesi oldun şimdi. Bak Pamuk prensesin saçlarına, tıpkısının aynısı seninkilerle. Gülümse küçük, saçların kesilirken, canın yanarken, oyun oynarken,susarken... Sen hep gülümse. Çünkü sen hep pamuk prenses kalacaksın. Alış küçük, yedi cücelerine de alış. Onlar her zaman senin aklında ve kalbinde olacak. Saçını kesen kötü kalpli cadıya inat hep gülümse. De ki "Ben bir pamuk prensesim." Özenme Rapunzel'in saçlarına, hayran olma. Ayda bir yıkar o saçlarını, hep kirlidir. Sen övün saçlarınla, mutlu ol onlarla. Çünkü sen ne kadar büyürsen büyü, senin saçların değişmeyecek ama o cadılar hep değişecek. O zaman anlayacaksın saçını kesenlerin değil, en çok sevdiklerinin gerçek cadı olduğunu."
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Ne şanslıyım ki küçüklüğüm bir apartman dairesi yerine 2 katlı Safranbolu Evleri'ne benzer bir evde geçti. Bahçemiz kocamandı ve türlü meyve ağaçlarına sahiptik. Mahallede oturan çoğu kişiyi tanırdım, şimdi ki gibi kapalı bir toplum değildi en azından büyüdüğüm ortam. Şimdi ise nesil toplumdan tecrit edilmiş şekilde hücrelerde yetişiyor maalesef. Bunda hepimizin payı var elbette. Kitaba gelirsek yukarıda anlattıklarımın geniş ölçüde değerlendirilmesi ve çözüm önerilerine değiniliyor. Her zaman ki sorunumuz olan Batı taklitçiliğinin mesnetsiz dayanağına nazaran kendi değerlerimizin ne kadar ulvî olduğunu ve kaynağının ezelî ve ebedî olan Allah'a bağlandığını, bu çerçeveden bakmanın insanın doğayla ve birbiriyle ilişkilerini muntazaman şekillendirdiğini ifade ediyor. Daha çok şey yazılabilir bu temel üzerine ama umarım bir gün nelere sahip olduğumuz, bunların tamamen harap edilmemesinden önce farkına varılır ve gerekli adımlar atılır umuduyla.
İslam'da Şehir ve Mimari
İslam'da Şehir ve MimariTurgut Cansever · Timaş Yayınları · 2016119 okunma
88 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.