Buhârî’nin Malik B.El Huveyris (r.anh)’dan yaptığı rivayet şöyledir: “Biz aynı yaşta gençler topluluğu olarak Rasûlüllâh (sav)’a geldik ve onun yanında yirmi gece kaldık. Rasûlüllâh (sav) son derece hassas ve yufka yürekliydi. Ailelerimizi özlediğimizi veya onları arzu ettiğimizi anlayınca, geride kimleri bıraktığımızı sordu. Biz de söyledik. O şöyle buyurdu: "Ailelerinizin yanına dönün, onlarla birlikte kalın, onlara öğretin, dinî görevlerini yapma-larını ve haramlardan çekinmelerini emredin." Ayrıca bir kısmını bellediğim yahut belleyemediğim daha başka şeyler de söyledi. "Benim nasıl namaz kıldığımı gördüyseniz siz de öyle namaz kılın. Namaz vakti gelince, biriniz size ezan okusun ve yaşça en büyük olanınız size imamlık yapsın."
Ebû Hüreyre (r.anh)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:
“Kendisini (doğrudan) ilgilendirmeyen şeyi terketmesi, kişinin iyi müslüman oluşundandır.” ************************************************** Allah (cc) şöyle buyuruyor : يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لِمَ تَقُولُونَ مَا لَا تَفْعَلُونَ Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?
Öyle bir zaman gelecek ki; Aile reisinin felaketini hanımı ve çocukları hazırlayacaktır. İhtiyaç olmayan şeyleri (örf, adet sebebiyle) ihtiyaç zannedip isteklerini çoğaltacaklar. Bunları helal kazançla karşılamaya güç yetiremeyen baba veya aile reisi de harama yönelmeye kendini mecbur sanacak. Böylece çocukları babalarının, hanımıda kocalarının felaketini hazırlamış olacak.