Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
aklım başımda değildi küfür gibi huzursuzdum herkes beni unutmuştu ben kimseyi unutmamıştım zehra'yı unutmamıştım allahsız gözlerini unutmamıştım sol böğrüme sanki çıplak bir hançer saplamışlardı
Mühim mesele..
Tarihte ve günümüzde görüldüğü gibi bir Müslümanı din anlayışında veya nasları yorumlamasındaki yanlışlarından dolayı tekfir etmek yerine İmam Şâfiî'nin belirttiği üzere hata ettiğini söylemek daha doğru bir yöntemdir. Zira küfür belli bir mezhebin görüşlerine muhalefet etmekle değil zarûrât-ı dîniyyeye inanmamakla vuku bulur, bu da kişinin sadece Allah'ın bildiği iç dünyasına vâkıf olmayı gerektirir.
Reklam
En zaîf, en aptal hayvan; en iyi beslenir (Meyve kurtları ve balıklar gibi). En âciz, en nazik mahluk; en iyi rızkı o yer (Çocuklar ve yavrular gibi). İman ve Küfür Müvazeneleri - 26
Elhamdülillah
Âhiret gibi, dünya saadeti dahi, ibadette ve Allah'a asker olmaktadır. Öyle ise, biz daima: اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ عَلَى الطَّاعَةِ وَالتَّوْف۪يقِ demeliyiz. Ve müslüman olduğumuza şükretmeliyiz. İman ve Küfür Müvazeneleri - 21
وَقُلْ رَبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطِينِ Ve de ki: "Rabbim! Şeytanların vesveselerinden sana sığınırım." وَأَعُوذُ بِكَ رَبِّ أَنْ يَحْضُرُونِ "Rabbim! (Onların) yanımda bulunmalarından dahi sana sığınırım." ""Şeytan evvelâ şübheyi kalbe atar. Eğer kalb kabûl etmezse, şübheden şetme (çirkin söze) döner. Hayâle karşı, şetme benzer bazı pis hâtıraları ve münâfi-i edeb (edebe zıd) çirkin hâlleri tasvir eder. Kalbe 'Eyvah!' dedirtir. Ye'se (ümidsizliğe) düşürtür. Vesveseli adam zanneder ki, kalbi Rabbine karşı sû'-i edebde (edebsizlikte) bulunuyor. Müdhiş bir halecan ve heyecan hisseder. Bundan kurtulmak için huzurdan kaçar, gaflete dalmak ister. Bu yaranın merhemi budur: Bak ey bîçâre vesveseli adam! Telâş etme! Çünki senin hatırına gelen şetim değil, belki tahayyüldür (hayal etmektir). Tahayyül-i küfür (küfrü hayal etmek) küfür olmadığı gibi, tahayyül-i şetim (çirkin sözleri hayal etmek) dâhi şetim değildir. Zîrâ mantıkça, tahayyül hüküm değildir. Şetim ise hükümdür. Hem bununla berâber, o çirkin sözler senin kalbinin sözleri değil. Çünki senin kalbin ondan müteessir ve müteessiftir (üzülür ve esef duyar). Belki kalbe yakın olan lümme-i şeytânîden (şeytanın vesvesesini üflediği bir noktadan) geliyor." Kaynak (Sözler, 21. Söz, 96)"
Tertemiz pırıl pırıl yaratılan insan zamanla çevrenin etkisiyle kirlenmeye başlıyor. Aynanın üzerindeki tozlar silinmeyince zamanla aynayı kapattığı gibi günahlarda kalbi karartıyor ve küfür ise kilitlenip mühürlenmesine sebep oluyor.
Reklam
-Peki ya çok güzel olduğunu söylemiş miydim +Bu her defasında bana küfür gibi geliyor -Ama çok güzelsin +Sensin güzel!
Bismillah
Öyle de her şey, Cenab-ı Hakk'ın namına hareket eder ki; zerrecikler gibi tohumlar, çekirdekler başlarında koca ağaçları taşıyor, dağ gibi yükleri kaldırıyorlar. İman ve Küfür Müvazeneleri - 14
Bu külden sonra onları Bir küfür gibi oku Heceleye heceleye tersinden. Gittiğin yere yakışan Dil budur artık Ey insanı anısıyla yıkan Şiirin bile kurtaramadığı Sıradanlık...
Birinci söz
Bismillah her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. Bil ey nefsim, şu mübarek kelime İslâm nişanı olduğu gibi, bütün mevcudatın lisan-ı haliyle vird-i zebanıdır. İman ve Küfür Müvazeneleri - 13
Reklam
aklım başımda değildi küfür gibi huzursuzdum herkes beni unutmuştu ben kimseyi unutmamıştım
Bilgi Yayınevi
“Sanırım birbirine küfür edip gülmeyi başaran ender toplumlardan biri olabiliriz. Çoğumuzun yaşamı küfür gibi olduğundandır belki de.”
İman ve Küfür Muvazeneleri
İnsan, kâinatın ekser envaına muhtaç ve alâkadardır. İhtiyacatı âlemin her tarafına dağılmış; arzuları ebede kadar uzanmış. Bir çiçeği istediği gibi, koca bir baharı da ister. Bir bahçeyi arzu ettiği gibi, ebedi Cenneti de arzu eder. Bir dostunu görmeye müştak olduğu gibi, Cemil-i Zülcelâli de görmeye müştaktır. Başka bir menzilde duran bir sevdiğini ziyaret etmek için, o menzilin kapısını açmaya muhtaç olduğu gibi, berzaha göçmüş yüzde doksan dokuz ahbabını ziyaret etmek ve firak-ı ebediden kurtulmak için, koca dünyanın kapısını kapayacak ve bir mahşer-i acaib olan ahiret kapısını açacak, dünyayı kaldırıp ahireti yerine kuracak ve koyacak bir Kadîr-i Mutlakın dergâhına ilticaya muhtaçtır. İşte, şu vaziyette bir insana hakiki mabud olacak, yalnız her şeyin dizgini elinde, her şeyin hazinesi yanında, her şeyin yanında nazır, her mekânda hazır, mekândan münezzeh, aczden müberra, kusurdan mukaddes, nakıstan muallâ, bir Kadîr-i Zülcelâl, bir Rahîm-i Zülcemal, bir Hakîm-i Zülkemal olabilir. Çünkü, nihayetsiz hâcât-ı insaniyeyi ifa edecek, ancak nihayetsiz bir kudret ve muhit bir ilim sahibi olabilir. Öyle ise, mabudiyete lâyık yalnız Odur.
Sayfa 92 - Zehra Yayıncılık
İman ve Küfür Muvazeneleri
İşte ey âciz insan ve ey fakir beşer! Dua gibi hazine-i rahmetin anahtarı ve tükenmez bir kuvvetin medarı olan bir vesileyi elden bırakma, ona yapış; âlâ-yı illiyyîn-i insaniyete çık. Bir sultan gibi, bütün kâinatın dualarını kendi duan içine al; bir abd-i küllî ve bir vekil-i umumî gibi, اِيَّاكَ نَسْتَعٖينُ de; kâinatın güzel bir takvimi ol.
Sayfa 93 - Zehra Yayıncılık
Arsız polenlerin fısıltısı; yaşlılar baharda ölür Yorgunsun adamım nabzın külüstür bir saat Kalbin "tek" diyor tek yol inat ve ısrar Belleğin tozlu genzini yakıyor ve hayat Yeni kamburlar ediniyor kendine Zamansa bir küfür gibi kararıyor adamım
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.