Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cemal Süreya’nın başka yazarlar hakkında söyledikleri…
*Nazım Hikmet; Türk şiirinin N vitamini, Onu okudukça yüzümüze kan geliyor.. (s.19) *Orhan Veli; ‘Halk gibi’ hatta ‘halk olarak’ yazılan bir şiirin peşindeydi. ‘Halk için, halk tarafından’.. *Osman Seba; Hep beyazı söyledi. Hiç terlemedi şiirinde. Daha doğrusu yalnız alnı terledi. O da utangaçlığından belki. Alnını silmek için beyaz bir mendil taşıdı elinde. Şiiri küçük dayının şiiridir. Günün birinde trafik kazasına kurban gidecek bir dayının..(s.25) *Can Yücel; ‘Zekanın iyi niyeti’ diye özetleyebiliriz Can Yücel’in şiirini. Argo ve küfür, bir arınma işlemidir Can Yücel’de.. *Yahya Kemal; Temelde bir aşk ve İstanbul şairidir Yahya Kemal. O der ki: ‘Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor. Lakin vatandan ayrılışın ızdırabı zor..(s.60)’
Demek mükemmelleşen, tamam olan her şey yıkılıp boşalmaya mahkumdur!..
Yunanlıların bir hikmeti hatırıma geliyor: “Nerede tokluk orada hypris” yani küfür ve günah. Biz Türkler’in bir atalar sözü de aynı şeyi söyler gibi: “Kula bela gelmez kul azmayınca; kul belasını bulmaz Hâk yazmayınca.” Azmak burada büyümek, şişmek, azmanlaşmak manasındadır. Demek mükemmelleşen, dolan, tamam olan her şey ya dışarıdan içeriden yıkılıp boşalmaya mahkumdur. Benimkisi -elhak- noksansız oldu. Hem dışarıdan, hem de içeriden gümbür gümbür çöküverdim.
Sayfa 113 - Kubbealtı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şu "saygıdeğer" sözü, saygısız bir ağızdan çıkınca Küfür gibi geliyor insana.
Ne olmak istediğim yerdeyim Ne de yaşamak istediğim hayatı yaşıyorum. Bazen her şeyden kaçmak çözüm olabilecek gibi geliyor.
"Küfür, bütün enva'ıyla kizbdir, yalancılıktır. Îman sıdktır, doğruluktur. Bu sırra binaen kizb ve sıdkın ortasında hadsiz bir mesafe var; şark ve garb kadar birbirinden uzak olmak lâzım geliyor. Nar ve nur gibi birbirine girmemek lâzım."
Sayfa 46 - rnkKitabı okudu
Bak, ey biçare vesveseli adam! Telaş etme. Çünkü, senin hatırına gelen, şetm değil, belki tahayyüldür. Tahayyül-ü küfür, küfür olmadığı gibi, tahayyül-ü şetm dahi, şetm değildir. Zira, mantıkça, tahayyül hüküm değildir. Şetm ise hükümdür. Hem bununla beraber, o çirkin sözler, senin kalbinin sözleri değil. Çünkü, senin kalbin, ondan müteessir ve müteessiftir. Belki, kalbe yakın olan lümme-i şeytanîden geliyor. Vesvesenin zararı, tevehhüm-ü zarardır; yani onu zararlı tevehhüm etmekle, kalben mutazarrır olmaktır. Çünkü hükümsüz bir tahayyülü, hakikat tevehhüm eder. Hem, şeytanın işini kendi kalbine mal eder; onun sözünü, ondan zanneder. Zarar anlar, zarara düşer. Zaten şeytanın da istediği odur.
Sayfa 333
270 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.