Geçen gün güzide mahallemin, seçkin sokağında bulunan ve lezziz tatlıları olduğu kadar bir o kadar da lezzetli olan simitlerinden üç tane almak için fırının içinde bulunan sıraya girdim. Henüz fırından çıkmamış ama beş dakkaya da çıkacak olan sıcak ve mis gibi simitleri beklemeye başladık. Sırf bekleme işi tatsız olduğu için hemen önümdeki abiye
Biri bana "güzelsin" dediğinde küfür ediyormuş gibi geliyor artık. Teşekkür ederim, güzel olan her şeyi çirkinleştirdiğiniz için.
Reklam
RİSALE-İ NUR’UN İÇYÜZÜ) ABDULLAH TEKHAFIZOĞLU
İbn Kayyım el-Cevziyye, İgasetu’l-Lehfan fi Mesayidi’ş-Şeytan adlı eserinde der ki: Peygamberlerden başkaları, şahsî düşüncelerinde ve ilhamlarında hata da ederler, isabet de. Onların zan ve ilhamları, düşünceleri ve hatıraları 80, Allah’ın kulları için delil ve hüccet niteliği taşıyamaz. Allah’ın ilhamına mazhar olanların sadatı, ashab-ı
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
*spoiler* "Uzay benim için her zaman bilinmez olmuştur. Filmleri, bilim kurgu romanları... Arthur C. Clarke, Tanrıların Arabaları... Ya burada olmam inanılmaz bir şey yani! Space Odyssey!" diyor ve başlıyorum. Sevgili İthaki yayınları, Tanrılar belanızı versin, saygılar. Birinci sayfa, birinci paragraf yazım yanlışları başlıyor.
Çocukluğun Sonu
Çocukluğun SonuArthur C. Clarke · İthaki Yayınları · 20213,454 okunma
İKİNCİ MERAKLI SUAL Bu iki ay zarfında heyecanlı bir vaziyet-i siyasiye karşısında bana hem alâkadar olduğum çok kardeşlerime kavî bir ihtimal ile ferah verecek bir teşebbüs etmek lâzımken, o vaziyete hiç ehemmiyet vermeyerek bilakis beni tazyik eden ehl-i dünyanın lehinde olarak bir fikirde bulundum. Bazı zatlar hayret içinde hayrette kaldılar. Dediler ki: "Sana işkence eden bu mübtedi' ve kısmen münafık baştaki insanların takip ettikleri siyaseti nasıl görüyorsun ki ilişmiyorsun?" Verdiğim cevabın muhtasarı şudur ki: Bu zamanda ehl-i İslâm'ın en mühim tehlikesi, fen ve felsefeden gelen bir dalaletle kalplerin bozulması ve imanın zedelenmesidir. Bunun çare-i yegânesi: Nurdur, nur göstermektir ki kalpler ıslah olsun, imanlar kurtulsun. Eğer siyaset topuzuyla hareket edilse, galebe çalınsa o kâfirler münafık derecesine iner. Münafık, kâfirden daha fenadır. Demek, topuz böyle bir zamanda kalbi ıslah etmez. O vakit küfür kalbe girer, saklanır; nifaka inkılab eder. Hem nur hem topuz; ikisini, bu zamanda benim gibi bir aciz yapamaz. Onun için bütün kuvvetimle nura sarılmaya mecbur olduğumdan, siyaset topuzu ne şekilde olursa olsun bakmamak lazım geliyor. Amma maddî cihadın muktezası ise o vazife şimdilik bizde değildir. Evet, ehline göre kâfirin veya mürtedin tecavüzatına set çekmek için topuz lâzımdır. Fakat iki elimiz var. Eğer yüz elimiz de olsa ancak nura kâfi gelir. Topuzu tutacak elimiz yok!
Eski kitaplarda edipler başlık kullanmazlar. Okurun yazının içerisine girip başlığı arama merakıyla okumaya başlaması için bir teşvik bu. Keşif hakkını okurun elinde bırakıyor. Muhakeme canlılığını koruyor. Şartlanmışlığı iktiza eden başlığın olmaması bir çok hikmete gebe. Başlık kısmını okuma sonunda size bırakıyorum. Soluğumuzu
Reklam
Evet haklısın ,cümlesi bazen bir küfür gibi geliyor.
KÜFÜR NEDEN TEK MİLLETTİR
Küfrün tek millet olduğunu kabul ve tasdik etmek, Müslümanların onlara karşı olan tutumunda belirleyici unsurlardan biri hâline geliyor. Öyle görünüyor ki, Îslâm âleminin bozulmaya, çözülmeye başlama sebeplerinden biri de küfrün tek millet hâlinde telakki edilmesi yolundaki hükmün giderek unutulmaya yüz tutmuş olmasıyla bağlantılıdır. Müslümanlar özellikle geçen yüzyılın ortalarından itibaren, İslâm dışı dünyaya, Müslümanca görüşle değil, "hümanistçe" bir tutumla bakma çabasında oldular. Böylece, İslâm dışı dünya, İslâm'ın emrettiği müsamaha ruhu çerçevesinde değil, fakat hümanistlerin telkin ettiği sözde müsamahalı tutumla görülmeye başlandı. Bu görüş tarzı, Allah'ın razı olduğundan razı olmamak gibi bir neticeye müncer oluyor.
26 MART 2024
Olm siz adam akıllı insanlar olsaydınız hiç kadınları bu sohbete dahil etmez konuyu uzatmadan Burhan ve babamla konuşurdunuz ama siz naptınız yine her zamanki gibi kendinizi büyük gördünüz. Neyse Allah büyüktür elbet bir gün hakkımız sorulacaktır. Tamam belki bu hırsızlık olayı tam gün yüzüne çıkmamış olabilir ama biz sizin ne olduğunuzu çok çok
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Söyleme..
Herkes bişeyler biliyor aslında. Hatta bilmiyor sandıklarımızın bildiklerini bilmeyerekte biliyoruz güya. Bağımlılıklarımızı,yoksunluklarımızı ihanetlerimizi, sustuklarımızı, beddualarımızı, hurafelerimizi, kaybettiklerimizi, kazandıklarımızı, dövüşlerimizi, sövüşlerimizi.. Evet ! Bende biliyorum keşke bilmeseydim dediğim bi çok şeyi.. Kim
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20234,176 okunma
Reklam
"Aşkım... Dayanamayacağım..." Sesi o kadar gırtlaktan geliyordu ki kendi bile zor anlıyordu ama Amelia biliyordu. Ne demek istediğini anlamıştı. Colin bunu onun dokunuşlarında hissetmiş, bakışlarında görmüştü. "Yap," dedi Amelia, nefesinin sıcaklığı Colin'in ıslak te- nine vururken. Eli Colin'in erkekliğini sımsıkı
Sayfa 275
Bu yaranın merhemi budur: Bak ey bîçare vesveseli adam! Telaş etme. Çünkü senin hatırına gelen şetim değil belki tahayyüldür. Tahayyül-ü küfür, küfür olmadığı gibi tahayyül-ü şetim dahi şetim değildir. Zira mantıkça tahayyül, hüküm değildir. Şetim ise hükümdür. Hem bununla beraber o çirkin sözler, senin kalbinin sözleri değil. Çünkü senin kalbin ondan müteessir ve müteessiftir. Belki kalbe yakın olan lümme-i şeytanîden geliyor. Vesvesenin zararı, tevehhüm-ü zarardır. Yani onu zararlı tevehhüm etmekle kalben mutazarrır olmaktır. Çünkü hükümsüz bir tahayyülü hakikat tevehhüm eder. Hem şeytanın işini kendi kalbine mal eder. Onun sözünü, ondan zanneder. Zarar anlar, zarara düşer. Zaten şeytanın da istediği odur. Sözler
Sayfa 294Kitabı okudu
“Vasiyetime gelince, onu bugün benimle buraya gelen gençlere bırakıyorum. Beni buraya gömmek suretiyle vasiyetimi yerine getirmek onlara düşüyor. Ancak bir mesele var: Cenaze duamı kim okuyacak? Çünkü bunlar ne Allah’a inanıyorlar, ne dua biliyorlar! Allah’ın varolup olmadığını kimse bilemiyor. Bazıları var, bazıları da yok diyor. Ben Sen’in
Sayfa 67 - Ötüken Yayınları, XII
892 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.