Ezilen toplumun bile baskalarini otekilestirme egilimi olmasi..
Halk arasinda yaygin inanca gore Cagotlarin ve onlarin soyundan gelenlerin kulak memesi olmazdi. Bask koylerinde bugun, 5-6 yasindaki cocuklarin bile kulagi delinip kupe takilir. Anneler belki de kendileri de farkinda olmadan, kizlarinin kulak memesi oldugunu belirtmek istemektedirler boylelikle. Bugun artik Cagotlar yoktur. Ya dagilmislar ya da nesilleri tukenmistir. Belki de Bask halki arasina yavasca karismayi basarmislardir ama bu sonuncu ihtimali bir Bask kafesinde yuksek sesle soylemek akilci olmayabilir. Adlari da ancak iki buklum kadinlar icin bir sifat olarak kullanilmaktan ote, silinmis gitmistir. Duygusalligi cesitli kotu olaylar nedeniyle kisirlasan genc sairin kendisine Le Cagot adini secip almasi, Bask edebiyatinin da bu eski irk gibi yavas yavas silinip yok olma tehlikesiyle karsi karsiya bulunduguna dikkat cekmek icin olmustu.
Sayfa 322Kitabı okudu
Kurşun dökmek, gelinin beline kırmızı kuşak bağlamak, ağaçlara çaput bağlayıp bir şeyler dilemek, kulak memeni çekip tahtaya vurmak, merdiven altından geçmemek... Vs. Hepsi şaman âdeti.
Reklam
Muazzam
Babamın mumundan yayılan işığın tırmanışını izlediğim merdiven duvarı uzun zamandır yok. Benim içimde de, daima var olacağını zannettiğim birçok şey yok oldu, onların yerini alan yenileri ise, o sırada tahmin edemeyeceğim yeni üzüntülere ve yeni mutluluklara yol açtılar; buna karşılık, eski üzüntülerimi ve mutluluklarımı da şimdi anlamakta güçlük çekiyorum. Babamın, anneme, "Çocuğun yanına git" demesi de uzun zamandır imkânsız. Böyle anları bir daha asla yaşayamayacağım. Ama kısa bir süredir, kulak kabarttığım takdirde, babamın karşısında bastırmayı başardığım ve ancak annemle yalnız kaldığımızda koyverdiğim hıçkırıkları gayet iyi duyabiliyorum yine. Aslında o hıçkırıklar hiç sona ermedi; şimdi etrafımda hayat daha suskun olduğu için onları tekrar duyar oldum; tıpkı gündüzleri şehrin gürültüsü tamamen bastırdığı için çalmadıklarını zannedebileceğimiz manastır çanlarının gecenin sessizliğinde tekrar çalmaya koyulmaları gibi.
Büyük İskender
"Beyler, görüyorum ki sizi yeni bir maceraya sürüklediğimde, beni eskiden sahip olduğunuz o ruh hali ile takip etmiyorsunuz. Sizinle bir karara varalım diye toplanmamızı istedim. Benim tavsiyeme uyup ilerleyecek miyiz, yoksa sizinkine kulak verip geri mi döneceğiz? Şu ana kadar gösterdiğiniz çabalarla ilgili ya da komutanınız olarak benim
Sayfa 32 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
“Bağışla, demesi yeterliydi, kocası sebebini sormazdı bile. Ama şu ışık niye yanıyordu, şu patavatsız, küstah, kulak kabartan ışık? Karanlık olsa söyleyebileceğini hissediyordu. Fakat ışık gücünü tüketiyordu.”
Tek bir sözcük söylemesi yeterliydi, küçücük bir sözcük. Bağışla, demesi yeterliydi, kocası sebebini sormazdı bile. Ama şu ışık niye yanıyordu, şu patavatsız, küstah, kulak kabartan ışık? Karanlık olsa söyleyebileceğini hissediyordu. Fakat ışık gücünü tüketiyordu.
Reklam
219 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.